Pandemi Bitecek mi? Omicron ve Dahası…

Son iki yıldır sindemi[i], infodemi[ii], pandemiden oluşan ve Bermuda Şeytan Üçgenine rahmet okutan bir kapanın içindeyiz[iii]. Bizler kapandan çıkmaya çalıştıkça kendilerini “büyük oyunu” bozan özgürlük savaşçıları sanan, pandeminin ve aşıların emperyalizmin karanlık planı olduğunu iddia eden plandemicilerin saldırılarıyla tükeniyor, tüketiliyoruz. Pandeminin seyri ise hemen tümüyle virüslerin insafına bırakılmış durumda. Çünkü insanların iliklerine kadar sömürüldüğü üretim bantlarını, tedarik zincirlerini değiştirmeyerek, aşının patent haklarını paylaşmayarak ve ekosisteme saygısız mevcut “uygarlığımızı” sürdürerek pandemileri durdurmak olanak dışıdır. Ülkeler arasındaki eşitsizlikler de aşıya ulaşımı engellemekte ve aşılanmayan bölgeler yeni varyantlar üretmeye devam etmektedir.

Aşılamanın dünya üzerindeki eşitsiz dağılımı

Bu yazıda sizlere “bireysel korunmaya” ilişkin, soru cevaplardan oluşan bir “Omicron kılavuzu” sunmaya çalıştım. Eğer siz de kendinizi Hieronymus Bosch[iv]‘ adlı ressamın “The Garden of Earthly Delights” tablosunda yolunuzu yitirmiş gibi hissediyorsanız burada işinize yarayacak bilgilere ulaşmanız mümkün olacaktır.

Hieronymus Bosch,“The Garden of Earthly Delights (Dünyanın zevkleri bahçesi) adlı tablosundan ayrıntı.

Omicron varyantı pandeminin bitmek üzere olduğunu gösteriyor olabilir mi?

Maalesef bu iddiayı doğrulayacak yeterli bilgi ve veriye sahip değiliz.

BİLİM TAŞ ÜZERİNE DEĞİL KİL ÜZERİNE YAZILIR.

Omicron hızlı yayılıyormuş ama ağır hastalığa ve ölüme sebep olmuyormuş, öyle mi?

Bu hipotez pek çok değişkeni göz ardı ederek kafa karışıklığına ve yanlış çıkarımlara yol açıyor. Omicron varyantının 3 kat daha hızlı yayıldığı doğru. ABD’de yayımlanan ilk raporlar Omicron kaynaklı başvurularda hastaneye yatma ve ölüm oranlarının %50 azaldığını gösteriyor. Ancak bu azalmanın aşı kaynaklı olması da mümkündür. Öte yandan Omicron varyantının ağırlıklı olarak üst solunum yollarında tutunduğu ve akciğerlere daha az indiği gözlemlenmektedir. Ölüm ve hastaneye yatış oranlarının düşmesinde akciğer tutulumunun az olması etkili olmuş olabilir.

Omicron varyantının neden olduğu ölüm hızının (fatalite hızı) yarı yarıya düşük olması bilimsel bakışa aşina olmayanlarda çarpık yargılara sebep olmuş, hastalığın artık mevsimsel grip haline geldiği iddiaları ortaya atılmıştır. Bu iddialar ve çarpık yargılar tehlikenin küçümsenmesine sebep olmaktadır. Oysa ilkokul 4. sınıf düzeyindeki bir matematik bilgisiyle durumun böyle olmadığını görebilirsiniz! Hesap makinası bile gerekmiyor:

Pandeminin başından beri küresel çaptaki vaka ve ölüm sayılarına baktığımızda fatalite hızının %2 olduğunu görüyoruz. Ölüm oranının daha düşük olduğu Omicron varyantının fatalite hızının[v] da %1 olduğunu varsayalım. Ama Omicron’un üç kat daha hızlı yayıldığını da kenara yazalım. Alfa, Beta, Delta varyantları günde 100 kişiyi enfekte ettiğinde ölenlerin toplamı 2 kişidir. Omicron bunlara göre 3 kat daha hızlı yayıldığı için vaka sayısı 300, ölen sayısı ise 3 kişi olacaktır. Sanırım 3’ün 2’den büyük olduğunu, söz konusu sayıların milyonlarla ifade edilmesi durumunda ölen kişi sayısının Omicron varyantında %50 daha fazla olduğunu kolayca görüyoruz.

Maskemi takıyorum, daha ne?

Pandemi 2 yıl önce başladığında küresel sağlık yöneticileri çetin bir sorunla karşılaştılar. Virüsten korunmak için maskenin elzem olduğunu biliyorlardı; biliyorlardı ama tüm dünyada 8 milyar kişiye yetecek maskenin kısa süre içinde temin edilmesi olanak dışıydı. Daha pandemi başlar başlamaz “maskelerinizi takın” duyurusu yapılırsa sağlık çalışanları için maske temin edilmesi mümkün olamazdı. Başta WHO ve CDC olmak üzere pek çok küresel halk sağlığı kurumu kelimenin tam anlamıyla “kıvırmak” zorunda kaldılar. Birbiri ardına “maske sadece sağlık çalışanları için şart, takılmasa da olur, maske yerine şal veya bandana gibi kumaş örtüleri kullanabilirsiniz” şeklinde açıklamalar yaptılar. Hızlı çalışan küresel endüstri maske açığını 3- 9 ay içinde kapattı. Maske kullanımının şart olduğu açıklanınca standartlara uygunluğu kontrol edilemeyen milyarlarca cerrahi maske üretildi. Koruyuculuğu düşük, yıkanabilir kumaş maske kullanımı arttı. Hatta bir adım ileriye giderek maskenin bir aksesuar olarak kullanılmasına sıra geldi. Elbise rengine, yapılan makyaja, saç rengine uyumlu maskeler kullanıma sunuldu. Üzerine kurum logosu veya popüler medya ikonlarının resimleri basılı maskeler yayıldı.  Maskelerin koruyuculuğunun tipine, kalitesine, takılma şekline bağlı olarak %1 ile %99 arasında değiştiğini söyleyen bilim insanlarının uyarılarına kulak verilmedi. Maske zorunluluğunun denetimi “maskesi var mı, var” şeklinde yapıldı. Omicron varyantının yayılmasıyla maske konusu yeniden gündemimize oturdu. Çünkü bulaştırıcılık yeteneği yüksek Omicron’a karşı maske tipi, kalitesi, takılma şekli ve çocuklarda maske kullanımı konusu önemli hale geldi. Maskeleri beraber gözden geçirelim:

Kumaş maske ➢➤ Koruyuculuk çok düşük ☛☛☛ Kesinlikle kullanmayın.

Kumaş maske. KULLANMAYIN.

Kumaş maskeler tüm dünyada çok yaygın kullanılıyor. Özellikle çocuklar üstü çizgi roman kahramanı basılı kumaş maskeleri takıyor. Oysa kumaş maskelerin koruyuculuğu neredeyse yok…

Cerrahi maske ➢➤ Koruyuculuk orta düzeyde ☛☛☞☞ Kullanmayın. Mecbur kalmanız durumunda 2 maskeyi üst üste takın.

Cerrahi maske. KULLANMAYIN. Gerekirse iki maskeyi üst üste takarak kullanın.

N95 (FFP2) maske ➢➤ Koruyuculuk %95 ☞☞☞☞ Kullanın. ✓✓✓

Avrupa ülkelerinin bazılarında ve kimi ABD eyaletlerinde kapalı yerlerde FFP2 maske kullanımı zorunlu hale getirilmiştir.

FFP2 (N95) maske. KULLANIN.

The Washington Post gazetesi[vi] pek çok ABD eyaletindeki sağlık birimlerinin milyonlarca N95 maskeyi ücretsiz dağıttığını ve çocuklar için de özel üretilmiş N95 maske temin edildiğini yazdı.

Kaynak: The Washington Post

N95 (FFP2) maskelerin ücretsiz olarak dağıtılması tüm dünya ülkelerinde hükümetlerin sorumluluğu altında olmalıdır.

N99 (FFP3) maske ➢➤ Koruyuculuk %99☞☞☞ Sadece sağlık personeli kullanımı içindir.

FFP3 (N99) maske. Sağlık profesyonellerinin kullanımı içindir.

Aşılarımı oldum, tamam mı?

Üzgünüm, tamam değil. Önemli olan hangi aşıyı, hangi aralıklarla yaptırdığınızdır! Bilimsel referanslar kullanarak Türk Tabipler Birliği tarafından hazırlanan aşağıdaki aşılama tablosu esas alınmalıdır. Bu tabloya baktığımızda görüyoruz, daha önce yaptırılan aşı hangisi olursa olsun devam dozu ve/veya hatırlatma dozu bir mRNA aşısı (Biontech) ile yapılmalıdır.

Yukarıda yer alan tablonun 4. sırasına kırmızı çarpı işaretleri koydum. Sizin anlayacağınız bu maddedeki öneriye küçük bir itirazım var:

Önce şu konunun altını çizmeliyim: Dünyada iki Sinovac aşısı üzerine iki Biontech yapılan bizden başka ülke yok. Ülkemizin pandemi ve aşı istatistiklerinin ayrıntılarına ulaşamadığımız için elimizdeki sınırlı veri ile yorum yapmak ve strateji geliştirmek zorundayız. Şimdi; 2021 başında en yüksek risk altındaki sağlık çalışanları, ileri yaş grupları ve bazı kronik hastalığı bulunanlara iki doz Sinovac aşısı yapıldı. 2021 Mayıs ayından itibaren tüm erişkin yaş gruplarına aşı olma olanağı sağlandığında Biontech veya Sinovac seçimi kişilere bırakıldı. 2 doz Sinovac aşısı yaptıranlarda üçüncü aydan sonra koruyuculuğun çok düştüğü anlaşıldığından bu kez 2 doz Biontech uygulandı. Bu durumda elimizde iki küme var. Aşağıdaki tabloyu inceleyin.  

Aşı olduğu halde COVID-19 nedeniyle ölenler varmış; aşı sahiden koruyor mu?

Evet koruyor. Hiçbir aşının koruyuculuğu %100 değildir. Aşı hastalanmaya yakalanma, hastaneye yatmak zorunda kalma ve ölüm oranlarını anlamlı olarak düşürüyor. Bu iddiamı ülkemiz istatistiklerini paylaşarak sunmak isterdim, ancak ülkemizde ne ölüm ne de hastalığa ait sayılara ulaşılamıyor. Ama dünyada çok sayıda istatistik veri bulunuyor. Lafı uzatmaya gerek yok; ABD’de New York kentine ait bir grafiği aşağıda paylaşıyorum. Aşılı ve aşısızların hastaneye yatma oranları çarpıcı bir şekilde görünüyor.

Bir örnek de Portekiz’den: Portekiz, nüfusunun %90’nını aşılayan ender ülkelerden biri. Omicron varyantı bu aşılama oranına ait kalkanı delmeyi başardı; pandeminin başından beri en yüksek vaka sayılarına ulaştılar. Ama ne oldu biliyor musunuz? Aşağıdaki iki grafiği inceleyin. Üstteki grafik vaka sayılarını, alttaki ölüm sayılarını gösteriyor. 5 Ocak 2022 itibarı ile vaka sayıları pik yapmış ama alttaki ölüm grafiği kıpırdamamış.

Hastalığı aşılı olanlar da bulaştırabiliyormuş, ne anladık biz bu işten?

Aşı karşıtları bu benzeri argümanları sık olarak kullanıyor. İsrail’de tam aşılılar üzerinde yapılan bir çalışmada aşılamanın viral yükü 1,6 ile 20 kat arasında azalttığı gösterilmiştir[vii]. Azalmış viral yük, bulaştırıcılığı yukarıdaki oranlar dahilinde azaltmaktadır.

Pandemi ne zaman bitecek?

Yoksulluk ile insanların bağışıklık sistemi arasında bir korelasyon söz konusudur. Yoksulların temiz içme suyu ve havaya ulaşma, yeterli besin alma, tıbbi hizmetlerden yararlanma, sıhhi koşullara sahip konut ve işyerlerine ulaşma olasılıkları çok düşüktür.  Bu nedenlerle yoksullar pandemiyi, yetersiz olan bağışıklık sistemleri ve sahip oldukları kronik hastalıklarla karşılamışlardır. Nedir, pandemiyi bitirmek için hükümetlerin alması gereken tedbirler, küresel sömürü düzeninin varoluşuna, sürdürülmesine aykırıdır. Kesin olarak söylemek ve bilmek zorundayız, zoonatik virüslerin bir pandemi halini almasının bizatihi sebebi eşitsizlik üzerine kurulmuş küresel sömürü düzenidir. Bu koşullar devam ettiği sürece pandemilerin tümüyle bitmesi mümkün olmayacaktır.

DİPNOTLAR


[i] Sindemi, bir toplumda hastalık yükünün aşırı artmasına yol açan birbiriyle sinerjist olarak etkileşen iki ya da daha fazla durumu tanımlar. COVID-19’da olduğu gibi bir pandemi yetersiz önlemlerle dalgalanmaya bırakılır ve belirli ekonomik/sosyal sınıfları korumaya çalışan, sömürü düzenine dokunmayan, hastalıktan/ölümden bile nemalanmayı meşru addeden, aşı gibi hayati bir üründe bile patent yasalarına sımsıkı sarılan siyasi ve ekonomik anlayışlarla yönetilirse SİNDEMİ kaçınılmazdır. Sindemi üzerine yazdığım şu yazıyı okumanızı öneririm: https://www.mukavemet.org/pandemiden-sindemiye/

[ii] İnfodemi: Özellikle sağlık alanında hızla yayılan, “viralleşen” aşırı miktarda doğru ve yanlış bilgi harmanının akışı infodemi olarak tanımlanıyor. 

[iii] “Kaosun Yeni Adları: Pandemi, Plandemi, Sindemi, İnfodemi” başlıklı yazımı okumanızı öneririm: https://www.mukavemet.org/kaosun-yeni-adlari-pandemi-plandemi-sindemi-infodemi/

[iv] https://en.wikipedia.org/wiki/Hieronymus_Bosch

[v] Fatalite hızı: Belirli bir dönemde belirli bir hastalığa yakalananların ölüm oranı.

[vi] The Washington Post, CDC weighs recommending better masks against omicron variant, Updated 11. 01. 2022

[vii] https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.02.08.21251329v1

Pandemi Bitecek mi? Omicron ve Dahası…” üzerine 7 yorum

  1. İki yıldır pandemi var. Bilen bilmeyen yazıyor konuşuyor. İlk defa okuduğum şu yazıyla kafama dank etti. Böyle anlaşılır yazın. Bravo hocam, ben bile anladım. Yarın sabah taksi durağında ki arkadaşlara okutacağım.

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın