ŞİİRLİ CUMALAR: Ali İzzet Özkan

Şiirli Cumalar muhafazakâr bir toplum olmaya, yobazlığa, nefret diline, hurafelere, faşizme, bilim düşmanlığına, Ortadoğu bataklığına gömülmeye karşı bir duruş ve direniştir.

Bu hafta için seçtiğim şair Ali İzzet Özkan, 1902-1981 yılları arasında yaşamıştır. Alevi inancındaki bir aile, çevre içinde doğar, yetişir. Yakın akrabaları, komşuları arasında saz ve söz şairleri, aşıklar çoktur. İki komşusu, aşık Ali ve Aşık Sabri’den küçük yaşta saz çalmayı öğrenir, Alevi şiiri ile tanışır. Köyündeki Alevi törenlerinde saz çalıp şiir söylemeye başladığında ergenlik yaşlarındadır. 22 yaşında köyünden ayrılır, köy köy dolaşır ve Hacı Bektaş Tekkesi ’ne katılır ve orada “İzzeti” mahlasını alır.  

Ali İzzet 1940 yılında Ankara’ya gider, hayatının dönüm noktasıdır, CHP’nin ileri gelenleri ile tanışır, Halkevi’nde konuk edilir. Siyasetin tam ortasındadır artık. Bir ara köy enstitülerinde saz öğretmenliği de yapar. 

Önceleri CHP’ni öven şiirler yazarsa da toplumun yoksulluğunu dile getirmekten geri durmaz, 1942 yılı kıtlığını şu dizelerle anlatır: 

Ak bez bulamadık şal palaz giydik

Kefensiz çok ölü mezara koyduk

Un bulgur yok mısır kulağı yedik

Çoluk çocuk sabi sıbyan aç kaldı.

Ekmek İsa oldu göğe çekildi

Nice nazlı kızlar otlar yayıldı

Yolcular yoruldu düştü bayıldı

Kesildi dermanlar insan aç kaldı.”

1947 yılında tek partili rejimin siyasi baskılarında bir çıkış yolu olarak gördüğü Demokrat Parti’yi destekleyen şiirler yazar. Demokrat Parti iktidara gelince hatasını anlar ve…: 

“Demokrat Parti’yi taze kız sandık 

Çirkin çıktı, kahpe çıktı, dul çıktı[i]

Alnım açık yüzüm ağ dedi kandık

Yüzü kara çıktı başı kel çıktı

Söz milletin dedi kendi söyledi

Hürriyet var dedi zulüm eyledi

Altın paraları n’etti n’eyledi

Hazineden bakır çıktı pul çıktı”

Ali İzzet Özkan 1960 ihtilalinden sonra edindiği sol siyasi görüşlerini şiirlerine yansıtmış, Türkiye İşçi Partisi’ni destekleyen şiirler yazmış, bedelini de ödemiştir. Yazdıkları nedeniyle üç kez tutuklanır, hepsinde beraat eder. Bu dönemde yazdığı bazı şiirlerinde “Nefreti” mahlasını kullanması anlamlıdır. 

Türk halk şiiri araştırmacısı İlhan Başgöz, Ali İzzet’in yirminci yüzyılın en lirik ve halk Türkçesi’ni en güzel kullanan aşıklarından biri olduğunu yazmıştır. 

“Mecnunum Leylamı Gördüm”[ii], “Şu Sazıma Düzen Ver”[iii] ve “Mühür Gözlüm”[iv] gibi türkülerini okuduğu plaklarıyla tanınmıştır. (Okuduğu türküleri dipnotlarda verdiğim linklerden dinleyebilirsiniz.) 

İzzeti, Ankara Dikmen’de yaşadığı gecekonduda 10 Ekim 1981’de vefat etmiştir.

Aşık İzzeti’nin taşlama türünde yazdığı uzun şiirini bu haftanın şiiri olarak seçtim, güzel okuyun… 

“Millet kan uykuda yurtta soygun var 

Hırsız belli değil iz belli değil 

Her tarafta oylum oylum yangın var 

Ateş belli değil köz belli değil 

Sağlar can veriyor ölüler vergi 

Arslanlar şal giydi tilkiler kürkü 

Her şey pahalandı geçim ne zor ki 

Çarşı belli değil bez belli değil 

Sudan ucuz bizden fakir hızan yok

Gömlek yok kefen yok mezar kazan yok 

Hortladı istibdat tat yok düzen yok 

Şeker belli değil tuz belli değil 

İstedik ki şeker ine elliye 

Gittikçe artmakta fiyat belli ya 

Karanlıkta kaldık Allah koruya 

Mazot belli değil gaz belli değil

Yine eski şamar yine eski el 

Eksik değil yüzümüzden çal ha çal 

Kıyamet mi koptu Yarab bu ne hal 

Afat belli değil yaz belli değil

Oy dilencileri köy köy geziyor 

Asılsız fasılsız vaadler yazıyor 

Varlık deryasında yokluk yüzüyor 

Çoklar belli değil az belli değil 

Ardıçlar kad’oldu çamlar da müftü

Gaz yok tuz yok bez yok geçim ne zor ki 

Gücü gücü yeten oldu İzzeti

Ağız belli değil söz belli değil.”

DİPNOTLAR


[i] Ali İzzet Özkan’ın toplumsal sorunları dile getirirken kullandığı cinsiyetçi ve eril dil üzerine konuşmak gerekir ama bu yazının konusu değil. 

[ii] https://youtu.be/opunkzOcGS4?si=6OGF4DEkMqGTbLw9

[iii] https://www.youtube.com/watch?v=mvbr1P_mWOE

[iv] https://www.youtube.com/watch?v=5mVaGOCFrm4

KAYNAKLAR

  1. İlhan Başgöz, Türk Halk Şiiri Antolojisi, Pan Yayıncılık 2014. 
  2. Vikipedi. 

Doğan Alpaslan Demir sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

ŞİİRLİ CUMALAR: Ali İzzet Özkan” üzerine bir yorum

  1. Doğan bey, sizi yeniden görmek çok güzel. Bazan insan günümüzün puslu, sisli hatta karanlık havasında her şey geriye doğru giderken çevresinde kendi konumunu ölçecek kutup Yıldızı arıyor. Ara sıra bu kadar insan mı acaba biz mi tersine gidiyoruz diye şüpheye kapılıyor. O zaman kutup Yıldız olmasada bir cuma bir şiir bir araştırma yada sadece bir söz çakıyor. Ha diyorsun dönenler dönsün, görünmese de dönmeyen, yorulan ama pes etmeyenler var. Yola devam.

    Beğen

Yorum bırakın