LULA

Bu yazıyı academia. edu sitesinden PDF formatında indirebilirsiniz. Dünyamızı gelecek on yıllarda hızlı bir yıkıma götürmesi muhtemel iki önemli felaket senaryosu öngörülüyor. Birincisi kutup buzullarının erimesi, ikincisi ise Amazon ormanlarının tahrip edilmesi. Buzullar ve Amazonlar birlikte Dünya ekosisteminin sigortası gibiler. Onlar yoksa yokuz! Bugünkü yazım kutup buzullarını kapsamıyor; rotamız Amazon ormanları… Amazon ormanları Güney Amerika’da 5,5 milyon kilometre karelik bir alana yayılmış durumda. Yani Türkiye … Okumaya devam et LULA

“dudaklardan gülmeleri kazıyorlar, ağızlardan şarkıları”

Senenin son günlerinde usuldendir, ardımızda bıraktığımız yılın büyük resmini çizen yazılar yazılır, 365 günün önemli olayları ve mühim şahsiyetlerin açıklamaları cımbızlanır, “tarihsel perspektife yön veren olgular” üzerine tahlillere girişilir; hamarat bir titizlikle yeni yıla yağ çekilir, eskisi naftalinlenir, haşarı çocuklar karıştırmasın diye karanlık ve kilitli bir dolaba kaldırılır. Çok sıkıcı, çok… İranlı şair Ahmet Şamlu’nun şiirinden iki dize gibi geçirdik 2022 yılını:  “dudaklardan gülmeleri kazıyorlar, … Okumaya devam et “dudaklardan gülmeleri kazıyorlar, ağızlardan şarkıları”

“sen ne maskara, ne dönek bir acunsun?”

Yıllar geçti aradan, belki 10, kim bilir, 20, 30 yıl… Brezilya Tabipler Birliği Başkanı bir basın açıklaması yaparak Amazon ormanlarındaki tahribatın dünya ekosistemini tehdit ettiğini, acilen tedbir alınması gerektiğini söylemişti. Brezilya’da kıyamet kopmuştu, pek çok hekim Tabipler Birliği Başkanı’na karşı cephe almış, doktorların çalışma şartları ve özlük hakları ile ilgili sorunlar yerine “siyasi açıklamalar” yapmasını kınamış, Amazon ormanlarıyla ilgilenmek istiyorsa Tabipler Birliği Başkanlığı görevinden istifa … Okumaya devam et “sen ne maskara, ne dönek bir acunsun?”

“AKŞAMLARI ÇÜRÜK İPLERİMDEN AKIN AKIN”

Mesleğe başladığım ilk yıllardaydı, kasım veya aralık ayı olmalı, 36-37 yıl önce. Toroslarda bir köyün sağlık ocağı hekimliğini yapıyorum; sağlık ocağı köyün merkezinde, yaklaşık 500 metre mesafede de evim var. Benim mesai saatim belli ama hastalıkların belirsiz; hastalığının acil olduğuna karar veren herkes gece veya gündüz evimin kapısını çalıyor… Soğuk bir gecenin kör vakti kapım çalındı. Tek katlı evimin camlarından vuran farların ışığına, motoru çalışan … Okumaya devam et “AKŞAMLARI ÇÜRÜK İPLERİMDEN AKIN AKIN”

Tarihte İstanbul Depremleri ve II. Abdülhamit

Birden kapandı birbiri ardınca perdeler… Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye nerdeler? Yahya Kemal Beyatlı Tarih boyunca İstanbul’un depremlerle ilgili sabıka dosyası oldukça kabarık denebilir. Bizans döneminde 554, 869 ve 1346 yıllarında meydana gelen depremlerin oldukça yıkıcı olduğu Bizans kaynaklarında yer almıştır. Geçmişteki bu depremlerin yarattığı tahribattan 1453 sonrası işbaşında olan Osmanlı yöneticileri ders çıkaramamış olacak ki 16 Ocak 1489, 22 Ağustos 1509, Nisan 1557, Temmuz 1690, … Okumaya devam et Tarihte İstanbul Depremleri ve II. Abdülhamit

Terörizmle Mücadele Değil, Terörist Avı!

Açlıkla boğuşan, temiz içme suyuna erişimi olmayan, asgari barınma olanaklarından yoksun, şiddetin ve acının pençesinde umutlarını tüketmiş milyarlarca insanın yanında, tüm dünyevi olanaklara sahip, sınırsız zenginliğin keyfini süren bir azınlığın aynı yerküre üzerinde “birlikte” yaşadığı bir dünyanın huzur ve sükûn içinde “musmutlu” olabileceğine ihtimal vermediğinizi varsayıyorum. Yok, şartlar ne olursa olsun insanlar birbirini sevsin, barış olsun, kimse öldürülmesin gibi saftorik ve ucubik fikirleriniz varsa bu … Okumaya devam et Terörizmle Mücadele Değil, Terörist Avı!

BİLİM, BİLMEYİ BİLMEKTİR

Bilim insanları, makalelerini bilim dergilerine gönderirler ve yayımlanmasını umarlar. Dünya çapında kabul görmüş bir bilim dergisine makale kabul ettirmek deveye hendek atlatmaktan zordur. Çünkü bilim dergilerinin yayın kurullarında bilimsel araştırma yöntemleri konusunda uzmanlaşmış, o derginin çalışma alanlarında yüzlerce bilimsel çalışma yürütmüş, akademisyen yetiştirmiş başka bilim insanları çalışır. Yayın kurulları gelen makaleleri hallaç pamuğu gibi atarlar, ıncığına cıncığına incelerler; kullanılan yöntemler, yararlanılan kaynaklar, verilerin işlenme süreci, … Okumaya devam et BİLİM, BİLMEYİ BİLMEKTİR

FAŞİZM YÜKSELİRKEN

İlk sürpriz İsveç’ten geldi. Neonazilere yakın duruşuyla tanınan İsveç Demokratları Partisi (SD) birkaç hafta önce yapılan seçimlerden ikinci parti olarak çıktı. Oyların yüzde yirmisini alan SD, 73 milletvekili çıkararak hem oylarını katlayarak arttırdı hem de anahtar parti durumuna geldi. İkinci Dünya Savaşı yıllarından beri İsveç’te ilk kez radikal sağ bir parti, ana akım siyasi yelpazenin içinde yer almayı başardı. Göç, göçmen ve yabancı karşıtı politikaları … Okumaya devam et FAŞİZM YÜKSELİRKEN

KASVETLİ DOLUNAY

Okulların açıldığı günün sabahında, elektrik tellerinin ardında kalmış kasvetli bir ay fotoğrafı çektim. Çocukların zihni açık olsun diyemiyorum; açık olsa ne olacak veya nasıl açık olacak. Milyonlarca çocuk et, süt, yumurta, peynir vb. temel gıda maddelerine daha az ulaşabildikleri koşullarda okula başlayacak. Pandeminin bu sonbaharda nasıl bir seyir izleyeceğinin belirsizliğinde “sıfır tedbir” ile ders başı yapacaklar. Okul için alınacak malzemelerin artan bedelini karşılamakta zorlanan ebeveynlerinin … Okumaya devam et KASVETLİ DOLUNAY