HEMŞİRE

Dört yıllık bir üniversite eğitimi görmüş, bir meslek unvanına sahip ama başka bir meslek grubunun yardımcısı olarak görülen kaç meslek vardır bilmek isterim. Sağlık Bakanlığı uzun yıllar yardımcı sağlık personeli olarak tanımladı onları, sonra hekim dışı sağlık çalışanı oldular, oysa afili bir meslek unvanları var: Hemşire.

Bugün Hemşireler Günü, sosyal medyayı açmamla kapatmam bir oldu. Kelli felli meslektaşım hekimler “en büyük yardımcımız, sağ kolumuz” diye tanımladıkları hemşirelerin günlerine güzelleme yapıyorlar. Meslektaşlarım “sözcüklere bu kadar takılma” diyorlar, “onlar bizim canımız ciğerimiz” diyorlar; nedir, bir hemşire hekimler için “onlar bizim canımız ciğerimiz, sağ kolumuz, en büyük yardımcımız” demek gafletinde bulunsa kimler nereye sıçrar görmek isterdim.

Hemşirelik tarihinin izi mitolojide hekimlik tanrısı Askleipos’un kızı Hygieia’ya kadar sürülür. Sonra binlerce yıllık bir sıçramayla Florence Nightingale’e gelinir. Asırlar boyunca hemşirelerin esamisi okunmamış, çok normal; Ortaçağ’da ebe ve hemşire mesleklerinin büyük/büyükannesi bilge kadınlar “erkek kültürü” tarafından cadı olarak yakılmış. Kimisi diyecek ki “cadı yakmak” sadece Hristiyan Avrupa’da var, İslamiyet’te yok; haksız değiller. İslamiyet’te bilge kadını yakmaya gerek duymamışlar, çünkü ya kapatıp eve tıkmışlar ya da soyup esir pazarında satmışlar.

Google’a hemşire yazın, görsellere tıklayın, pişman oldunuz değil mi. Cinsel fantezilere uygun sunulmuş hemşire kıyafetleri içinde kalça, bacak, meme teşhiri yapılan çok sayıda görsel. Üstelik “hassas içerikle” ilgili sınırlandırmalar bile durumu değiştirmiyor. Porno sektöründe en çok rağbet gören cinsel fantezi sunumları arasında yine hemşireler yer alıyor.

Hastaneyi kim yönetir? İlkokulların Hayat Bilgisi dersi sorusu değil, sahiden soruyorum. Evet, bildiniz; başhekim veya eski deyişle baştabip. Sorumu garip buldunuz, hatta hekimseniz belki biraz rahatsız oldunuz. Kafamıza öyle nakşedilmiş ki farklı düşünmemize izin vermiyor öğrendiklerimiz. Sakın eğitim sürelerinden bahsetmeyelim. Bir hemşirenin kendi alanında önce yüksek lisans sonra da doktora yaptığını ve “Dr.” unvanı taşıdığını, bununla yetinmeyip üniversitede Kamu Yönetimi okuyup üzerine sağlık kurumları işletmeciliği üzerine yüksek lisans hatta doktora yaptığını varsayalım. Şimdi hastanenin yöneticisi olabilir mi? Hayır… Başka sorum yok.

Hemşire arkadaşlarım; 33 yıllık hekimim, 6 yıllık tıp eğitimini de koyun etti mi size neredeyse 40 yıl. Türlü çeşit görevlerde çalıştım sizlerle. Aynı yaşta bile olsak bizler size “sen” dedik, sizler bize “siz” dediniz. Gün geldi çayımızı, kahvemizi getirdiniz; sizlere de bizlere de normal geldi. Ama hiçbirimiz bir hemşireye çay servisi yapmadık işyerlerimizde. Bilgimiz, becerimiz, yeteneğimiz, deneyimimiz her ne olursa olsun sizin amiriniz oluverdik. Olmaz, bu böyle olmaz.

Ortaçağ’da ilk cadının yakılışından bu yana bilgi bir iktidar aygıtı oldu. Bilge kadının on binlerce yıl içinde biriktirdiği ve aktardığı bilgi, iktidarı elinde tutanlar için büyük bir tehditti. Yakılmalıydı, yakıldı. Maalesef zamanı geriye sarma, yaptıklarımızı düzeltme şansımız bulunmuyor. Bu yüzden çok iş düşüyor hepimize; hemşirelere, hekimlere, sosyal bilimcilerimize, aydınlara, siyaset insanlarına. Yakılan ilk cadının sırrını öğrenmek, bilgiyi iktidarların elinden kurtarmak zorundayız. Kolay gelsin, Hemşireler Gününüz kutlu olsun.

KAYNAKLAR

1- Clifford D. Conner, Halkın Bilim Tarihi, Tubitak Yayınları, 2012.

2- Azra Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul-1978.

3- Dr. Şeyda Ökdem, Uzm. Aysel Abbasoğlu, Uzm. Nevin Doğan, Hemşirelik Tarihi, Eğitimi ve Gelişimi, Ankara Üniversitesi Dikimevi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Yıllığı, Cilt 1 Sayı 1, 2000.

Yorum bırakın