Candan Erçetin hakkında az veya çok fikir sahibi olduğunuzu, “Git” isimli şarkısını da dinlemiş ve belki de sevmiş olduğunuzu varsayıyorum. Cemal Safi’nin “Hadi Git” şiirini başarıyla seslendirmiştir Erçetin.
“…….
Mademki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.
Hadi git, benden sana dilediğince izin,
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin
…….”
Kısa bir süre önce Beyaz Şov isimli televizyon programının sunucusu Beyazıt Öztürk (Beyaz), Candan Erçetin’in “Git” parçasına ait müzik klipine kendini ve kendine ait şarkı sözlerini monte etmiş, bunu da Beyaz Şov ’da kullanınca kıyamet kopmuştu. Anlaşıldığı kadarıyla Beyazıt Öztürk, “Git” parçasını Candan Erçetin’den izin almadan kullanmıştı. İnternet dünyasının yerine oturmamış hukuki düzenlemelerinin, telif hakları konusunu kangren olmuş bir soruna çevirdiği biliniyor. Kendi parçasının izinsiz olarak Beyaz tarafından kullanılmasına öfkelenen Candan Erçetin, Beyaz’ın bu davranışını mizahi bir dille yeren bir klip çeker. Beyaz’ın cevabı ve Erçetin’in karşı atağı birer hafta arayla birbirini izler. Bu hafta, peş peşe gelen bu üç klip üzerine yazdım. Candan Erçetin’in iki, Beyaz’ın bir video çekimini ve sosyal medyanın verdiği tepkileri medya dili açısından tartışmaya çalışacağım, ilginizi çektiyse buyurun, devam ediyoruz.
Candan Erçetin “Git” parçasının müziği eşliğinde Beyazıt Öztürk’ün stüdyosuna dalar. Yanındaki işçilerle Kanal’daki stüdyoyu “basan” Erçetin, Beyaz’ın kendi müziğini kullanmasına karşılık hayali bir icra gerçekleştirir.
http://www.youtube.com/watch?v=m–lVyrhBP8
“Sen kalk şarkımı programında meze yap
Hem de benim sırtımdan kanaldan parayı kap
Eşyaların güzelmiş
Senin halin pek aciz
Sen ömründe gördün mü stüdyonda
hiç haciz
Zaten internet çıktı
Albümler hiç satmıyor
Şu koltuğu da alın
Abla goltuk kalkmıyor (işçi)
Şu haline baksana biraz kilo almışsın
Anneni dinlemeyip zaten evde kalmışsın
Giiit
Bitsin artık bu geyik
Sanırsın adam Brad Piiiiiit
Kusura kalma beyazcım
Bunu da benden duy da öyle giiit
Sepet sepet yumurta
Sakın beni unutma
Giiit
Gözleğğğhinden öpeğğğim
Cevabını bekleğğğhim giiiiit”
Candan Erçetin’in mesajı kısadır, kendi parçasının izinsiz kullanımı konusunda Beyaz’ı nazikçe uyarmış, internet sonrası satışları düşen albümler konusuna da vurgu yapmıştır. Beyaz’ın aldığı kilolara, “evde kalmışlığına” ve “r” harflerini söyleyemeyişine yaptığı mizahi dokundurmalar ana mesajı gölgelememiştir. Erçetin’in bir milyon takipçisi olan Facebook sayfasında iki yüz binden fazla beğeni ve beş binden fazla yorum sosyal medyanın ilgisini gösterir. Sosyal medya yorumlarının özeti “wuuuuuv, süpersin Candan Erçetin” şeklindedir. Yorumların önemli bir kısmı taşıma işçisinin, “abla goltuk galkmıyo” cümlesine odaklanmıştır. Candan Erçetin’in Beyaz taşlaması telif hakları üzerine bir tartışmaya sebep olmamış, sosyal medyanın erkek dili, Beyaz’ın bunun altında kalmayıp Candan Erçetin’i nasıl “tokatlayacağını” beklemeye başlamıştır.
Beyaz’ın bir cevap vermesi kaçınılmazdı. Cevabi videonun ilk sahnesindeki melankolik Beyaz görüntüsü, Beyaz’a “dokunulduğunu” gösteriyordu. Medya dili açısından oldukça önemlidir bu video, Beyaz’ın giyiminden başlar mesajlar. Beyaz’ın beyaz gömleğinin düğmeleri göğsüne kadar açıktır ve omuzundan sallanan beyaz atkı ile mahalle delikanlılarının tehditkâr havasına bürünmüştür.
http://www.youtube.com/watch?v=ujoqlc3uvvU
“Ben kanalda yok iken
Mekânımı basmışsın
Koca Candan Erçetin
Bi çocukluk yapmışsın
Kabul bu kapak oldu
illa ki atlatırım
Haftaya sen n’apıcan
Ben onu da yazarım
Sen hacizine bile
Süslenip geliyosun
Ben seni tanıyosam
Benden hoşlanıyosun
Popüler bir şovmenim
Benim için farketmez
Seni ben affetsem de
Türk toplumu affetmez
ceeeeeeeek
O eşyalar geleceeeek
Teeeeeeek
Tek tek yerleştirilcek
Kırık çizik istemem
Asansör de kullanımiyceeeeeek
Brad Pitt denen cücek
Sanki sana yardım ediceeeek
Halay başı dursana
Parça bitti baksana
Hadi bana eyvallah”
Daha ilk dizelerde belden aşağı iner Beyaz, Candan Erçetin’in “süslenmesini” kendisinden hoşlandığının delili olarak sunar ve popüler bir “şovmen” olduğundan “kendisi için fark etmez” iddiasında bulunur. Stüdyo onun “mekanıdır” ve koca Candan Erçetin “bi çocukluk” yapmıştır. Sıra “mahalleyi” ardına almaya gelir. Kendisi çok büyüktür ve affedebilir ama Türk toplumu öyle mi ya, affetmez. Bu Türk toplumu her ne hikmetse sadece erkeklerden, genç ve mahalle delikanlısı, “tribün” meraklısı delikanlılardan oluşmaktadır. Parmaklar sallanır hep beraber, sallanan parmaklar sadece Erçetin’e değil dizini kırıp oturmayan, Beyaz’a biat etmeyen tüm kadınlaradır.
Sosyal medya yeniden dalgalanır. Yeniden “müthiş, süper, vay bee, idolümsün, çok komik, devamını bekliyoruz”şeklinde binlerce yorum gelir. İzleyiciler ikisinin arasındaki dil farkını ve topluma biçilen elbiseyi analiz etmek yerine kendilerinin ne kadar güldükleri ile ilgilenirler. Her ikisinin de taraftarları olur ama görüş ayrılığı kimin daha çok eğlendirdiği üzerine kurulmuştur. En şaşırtıcı olanı, sosyal medyada “bunlar birbirine aşık, kur yapıyorlar, işi aşk atışmasına çevirdiler” yorumlarının çokluğudur. Beyaz’ın “benden hoşlanıyosun” ve “benim için fark etmez” deyişini bile önemsemeyen kadın ve erkek izleyiciler, “muktedir” ve “şöhretli” erkeğin tacizi kendine hak olarak görmesini görmezden gelivermiştir.
Sıkı bir reklam bütçesi ayıran Candan Erçetin ekibi iyi hazırlanmıştır üçüncü klip için. Ardına mahalle delikanlılarını alan Beyaz’a karşı yanına sağlam bir ekip almıştır Candan Erçetin. Şov, magazin, sinema, müzik dünyasının ünlülerinden Saba Tümer, Derya Şensoy, Esra Erol, Gupse Özay ve Demet Akbağ kadın dayanışması ekibini oluşturmuştur.
http://www.youtube.com/watch?v=MhiGtAMBi3E
Herkese cevap vermem (Candan Erçetin)
Ama sen de zorladın
“GİT” i yanlış anladın
Gittin tribüne oynadın
Bak yanımda kimler var
Kızlar buyurun nolur
CANDAN BİZİM CANIMIZ (koro)
Tribün böyle olur
Normalde hiç kimseye (Candan Erçetin)
Böyle kabalık etmez
Seni biz affetsek de (koro)
Demet Akbağ affetmez
Giiiiiiiiittt (Demet Akbağ)
Ben ağzımı açmadan giiiiiitttt
Demet çayla bisküvit (Esra Erol)
Daha da fazla kızmadan (koro)
Sana gönül koymadan giiiiiiittt
Bak sabrımız taşmadan
Asaplar bozulmadan giiiiittt
Senden hoşlanmışmışım (Candan Erçetin)
Çüşşşş (Demet Akbağ)
O iş öyle olmuyor (Candan Erçetin)
Brad bi çay koysana
Darling demlink kalkmıyo! (Brad rolündeki uşak)
Candan’a yapmıycaktı (Derya Şensoy)
Başına bela aldı (Esra Erol)
Hani sen rejimdeydin? (Saba Tümer)
E bunlar ortada kaldı (Gupse Özay)
Bunu sana ayırdık (Demet Akbağ)
Mercimek salatası
Hiç kusura bakmiycen
Kadın dayanışması
Dün Kanal’la görüştüm (Candan Erçetin)
Duruma bakicekler
Senin şovun yerine
Belgesel koyucekler
LEEEEER (koro)
DURUMA BAKİCEKLEEEEER
BELGESEL KOYUCEKLEEEEEERRRR
SENİ HİÇ SEVMİYCEKLER
SADECE BİZİ SEVİCEKLEERR
KELEBEKLER BÖCEKLER
SENDEN FAZLA REYTİNG YAPCEKLEER
DAHA DA ISRAR EDERSEN
MAYMUNA MAYMUNA ÇEVİRCEKLER HEY
pıR pıR edeR aRılaR (Candan Erçetin)
biRbiRini kovalar hey
Sen önce bunu söyle
Sonra gel beri böylee heeey!
Yeni dil ile söyleyecek olursak sosyal medya tam anlamıyla yıkıldı bu klip sonrası. Sponsorlu olarak Facebook’da paylaşıma sunulduktan kısa süre sonra dokuz milyona yakın görüntülenme, üç yüz binden fazla beğeni ve on binden fazla yoruma ulaştı Candan Erçetin klipi. “Güzel, süper, çok beğendim, çok güldüm” şeklindeki yorumların dışında bu kez çok sayıda “ağır abi” yorumu vardı.
“Bunlar hep reklam için”
“Siz bunları izlerken Nijerya’da 100 çocuk öldü”
“Halkı uyutmak için her yolu deniyolar, sizler de seyrediyonuz, .mk…”
“Seyretmeyin bu saçma şeyleri, uyutuyorlar sizi” diyenlerin sayfalarında İmmanuel Kant veya Karl Marx paylaşım ve analizlerini ise boşuna aradı gözlerim. Beyaz taraftarları ise ikna olmamıştı, intikam beklentisi büyümüştü. Beyaz fanatikleri cinsiyetçi ve nefretin diliyle konuşuyordu.
“Beyaz intikamini fena alir benden söylemesi”
“beyaz kesin aarkasını getirir boş bırakmaz”
“Ben bunu bilir şunu söylerim Beyazıt buna her yerde her zaman cevabını verir hiç bir zaman lafın ve sıkecin altında kalmaz senden önümüzdeki hafta sana yakışır şekilde cvp ver vede bir erkeğin gücünü ve kaliteni göster beyazım”
“Beyaz candan kapismasi çok güzel olmuş hep boyle kapissinlar ama her zaman beyzit abinin yani fayiz ayraniyiz”
“6 kişi 1 beyaz edemezsiniz..”
“beyazda yaşı ilerledıkce aynı bu kaşarlargibi olacak. bunların hepsıne yatak sözü vermiştır. ama sözünde durup yatak almamıştır.”
Candan Erçetin’in bu son videosunu, kanımca bazı eksik ve hataları olmakla beraber, bir medya dili ve kültürü geliştirilmesi açısından büyük bir başarı olarak görmek gerekir. Bunun yanı sıra Candan Erçetin fevkalade düzgün, mizah dozu yerinde bir kadın kültürü sunmuştur. Demet Akbağ’a tam bir “Hükümet Kadın” rolü biçilmiştir. Esra Erol’un kuzu gibi bir sesle “Demet çayla bisküvit” önerisini hoş, kadınca ve hiyerarşik düzeyinin bilincinde bir vücut dili ile reddeder. Candan Erçetin’in “senden hoşlanmışmışım” sözüne “çüşşş” diyerek bir kadın ayarı verir. Beyaz’ın mahalleyi ve tribünleri ardına alan, uzun beyaz atkılı ideolojik duruşunun karşısına çağdaş giyimli, başarılı, kendine güvenen, mafya ağzına pabuç bırakmayacak bir kadın korosu ile çıkar Candan Erçetin. Beyaz’ın “r” harflerini söyleyemeyişi ile alay edilmesi illaki gerekir miydi, zorlama Brad Pitt sahnesi yerine “eli maşalı” eve gündeliğe gelen bir kadın tiplemesi daha başarılı olur muydu, erkek “Türk toplumu” eleştirisi daha net yapılabilir miydi, tartışılır… Ancak Candan Erçetin’in erkek medya kültürü ve dili karşısındaki duruşu alkışlanmalıdır.
Yazdığım bu yazıya “Gündemde bu denli ciddi ve önemli konular varken şov dünyasının kendi arasındaki reklam kokan itişmeleri ile uğraşmaya değmez” diyenlerin çok olacağına eminim. Üzgünüm, bu konuda biraz farklı düşünüyorum. Ülkemizde ve Dünyada radikal İslam’ın öne çıkardığı şiddet olaylarının, çevre sorunlarının, ülkemizde özlemini çektiğimiz muhalefet örgütlenmesinin yetersizliğinin, bazı gerici odakların kadınlara ve kız çocuklarına karşı geliştirdiği ve radikal İslam’dan beslenen tehlikeli manevraların, iktidar karşıtı her türden sesin susturulma çabalarının, taşeronlaştırmanın getirdiği insana ait olan her şeyin tüketildiği tüketim toplumuna ait sorunların önemini bilmez değilim elbette. Bütün bu sorunlara karşı fikir ve eylem üreten kişi ve örgütlenmelerin önemini de yadsımak büyük haksızlık olur. Ancak kanaatim odur ki son sözü, toplumun/toplumların kullandığı ve geliştirdiği dil söyleyecektir…