Sayın Başbakanımız bugün yaptığı bir açıklamayla, vatandaşların acil servislere kız bakmaya gittiğini söylemiş. Sosyal medya yıkılmış, kız erkek zevzek zevzek alay ediyorlar. Efendim acil servis Esra Erol’a rakip olmuş, acil servisler eskilerin hamamlarına dönmüşmüş, acilde kız bakılır mıymış, orası hasta bakılan yerlermiş. Bir defa çapulcuların şunu iyice bellemeleri lazım, Esra Erol hanımefendi ile acil servislerimizin kulvarları farklı. Daha bu ikisini birbirinden ayıramayan gezi zekâlılar ötüyorlar, çan çan. Şu çapul kafaların yazdıklarına bir bakın, benim bile diren beyincik diyesim geliyor.
“Başhekimin emri, Hipokrat’ın kavliyle kızımızı istemeye geldik.”
“Acil servis önünde erketeye yatan abaza gençliğimiz”
“Lise çıkışı out, acil servis in.”
Şimdi değerli okurlarım, şu beyinsiz, hayatlarını omurilik soğanı ile idame ettiren çapulları bir yana bırakıp size acil serviste kız bakma gerçeğini tüm çıplaklığı ile anlatacağım. Bulaşmayayım diyorum şu çapullara ama elimde değil, ayol acilde görmeden kız alınır mı? Üstelik sayın başbakanımız eksik ifade etmişler, sadece kız bakma değil, damat bakmaya da acillere gidilmeli. Siz, siz olun, acildeki performansını görmeden, haşa evlilik muamelesini başlatmayın.
Beni dikkatle dinleyin. Acile kız bakmaya gittiğinizde gözünüze kestirdiğiniz kızı göz hapsine alın. Hasta kızları değil ama, refakatçi kızları izleyeceksiniz. Acile kimi getirdiği önemli değil, ister anasını ister danasını getirsin. Dikkatle izleyin, hemşire veya doktorla nasıl konuşuyor.
“Doktor bey, benim annemin muayenesi bitmedi mi?
“Şu iki yıldır dizi ağrıyan teyze mi, yarın için poliklinikten randevu alın olur mu?”
Tamam, şimdi tam zamanı, bu kız alınır mı alınmaz mı belli olacak.
“Doktor bey, benim annem ağrıdan ölüyo ölüyo. Sen burada benim verdiğim vergilerimle yan gelip yatacan, benim anneciğim ağrıdan ölecek. Hem sen bizim kimlerden olduğumuzu biliyor musun. Ankara’da enişteme bir telefon açarım şimdi, yarın kendini sokakta bulursun. Hem sen ne duruyorsun böyle aval aval, git amirini çağır buraya. Hemen gelecek hemen, bak bi gelmesin yıkarım burayı. Zaten abim de hapisten yeni çıktı, zincirle bağlıyoz onu, zincirin anahtarı bende, çözer salarım üzerine. Bir laf söylüycem şimdi, abdestim bozulacak.”
Harika, şaheser; bu kız kaçmaz. Hemen al götür, ne oğlunun ne de torunlarının sırtı yere gelmez. Eğer konuştuğu sağlık çalışanı kadınsa bu yeterli değil elbette, mutlaka cinsiyetini ve cinsiyetinin cinsi şeylerini hatırlatacak.
“Doktorlara oranızı buranızı göstermeyi biliyorsunuz ama, yapmadığınız orospuluk yok, benim anneme gelince acil değilmiş.”
İşte budur. Gelin dediğin böyle olacak. Gerektiğinde karşındakine dalacak, etraftakileri kışkırtmayı bilecek, telefonunda bir iki belediye meclis üyesi, partili ve onların eşlerinin telefon numarası bulunacak. Gerektiğinde telefonu açtığı gibi…
“Ablacım nasılsın, hayırlı akşamlar, sana bir işim düştü ablacım benim ya, bugün ikindi namazımızı kılıyorduk annemle, bir haller oldu, ağrıdan ölüyor annecim. Bakmıyorlar ablacım, aynen, buradakiler Yahudi dölü müdür, Ermeni tohumu mu bilmem. Ablacım senin kocan bu işleri halleder, ilçe başkanını bir arasa…”
Sorarım size, gelininiz böyle iyi yetişmiş bir kız olsa, olmaz mı? Tabii acile damat bakmaya da gelmiş olabilirsiniz. Ne olsa erkek, fazlası olacak, eksiği olmayacak. Bir yandan “dingil konuşuyo bi de” derken, sol yumruğunu sağlık personelinin gözüne çakacak. Bıçak olmasın aman, onun cezası çok, kızınız yıllarca mapus kapısında koca beklemesin.
Değerli okurlarım, siz bakmayın omurilik cücüklü, gezi zekalı çapulculara. Kız dediğin acilde bakılır, yoksa bir ömür boyu hastane kapılarında sürünürsünüz vesselam.