Değerli dostlar, hepinize ŞİİRLİ CUMALAR diliyorum. Bu hafta için seçtiğim şair Uruguay asıllı Fransız şair Jules Supervielle, 1884- 1960 yılları arasında yaşamıştır. Şiir dışında öykü ve oyun türünde eserler vermiştir.
Çocukluğunu geçirdiği Güney Amerika pampalarına duyduğu sevgi, şiirlerinde doğa ve insan sevgisi olarak görüntülenir. İç dünyasındaki çatışmalarla oynamaktan çekinmez yapıtlarında.
“İç evrenimin çılgın girdaplarına ve tuzaklarına karşı koymak güçlü sinirleri gerektirir, bu evreni ben çok ayrıntılı bir biçimde algılayıp aynı zamanda bin antenle alıyorum.”
Şiirlerinde kendini düşlerine bırakırsa da onlara teslim olmaz.
“Düş gördüğüm zaman belli bir ihtiyaç, beni şiir yazarken açık olmaya zorlar, hatta doğruluk hırsının esiri olurum”
Supervielle, sıradan olma korkusu yaşamadığı gibi anlaşılır olmayı, kolayca anlaşılmayı önemsemiştir şiirlerinde:
“Ben bayağılık korkusunu hemen hemen bilmem, ama pek çok yazar bunun etkisi altındadır. Oysa beni bunun yerine özelliğimin anlaşılmaması duygusu rahatsız ediyor. Şiirsel sırla kutsanmış olan uzman kimseler için yazmıyorum; şiirlerimden birini duyarlı bir insan anlamayınca bu içime her defasında dert olmuştur.”
Düşlerin edebi eserlerindeki rolünü ciddiye alır, öte yandan düşleri bilinçli/bilgili bir duruşla yönetmekten yanadır.
“Edebiyatın kökeni bana göre gizli bir düştür hep. Bu düşü yönlendirmekten zevk alıyorum…”
Supervielle’nin tarzını çok güzel anlatan Alevin Gözü adlı şiirinden bir bölümü Can Yücel’in çevirisinden okuyoruz.
“Kendini bildi bileli
Mum ışığında okumaktı bütün zevki
Sonra da ellerini ikide bir
Alevin üstünde gezdirirdi
Güven getirmek için olacak
Güven getirmek için
Yaşadığına”
Şairin bu hafta için seçtiğim Matematik adlı şiirini çok beğeneceğinizi umuyorum.
“MATEMATİK
Bir sınıfta tam kırk çocuk dizili;
Bir kara tahta, üstünde bir üçgen;
Bir koca daire, sağır, çekingen;
Merkezi güm güm eder davul gibi.
Dilsiz, vatansız harfler küme küme,
Bekleşir dururlar, azap içinde.
Bir yağmurun yan kenarı tamtakır,
Bir ses yükselir yükselir, alçalır.
Azgın bir problem tutar yolunu,
Döner döner ısırır kuyruğunu.
Bir açının çeneleri gerilir;
Kurt mudur, köpek mi, neyin nesidir?
Ne kadar rakam varsa yeryüzünde
Üşüşmüş, karınca gibi, tahtaya;
Koşarlar bir yuvadan bir yuvaya;
Fal taşınla dönmüş gözler önünde.”
ÇEVİRİ: Sabahattin Eyüboğlu
Kaynaklar
1- Baudelaire’den Günümüze Fransız Şiir Antolojisi, Ahmet Necdet, Adam Yayınları, 1997.
2- Wikipedia
3- Jules Supervielle, Şiir Sanatı Üzerine Düşünceler, çeviri Hüseyin Salihoğlu.
4-Can Yücel, Her Boydan- Dünya Şiirinden Seçmeleri, İş Bankası Kültür Yayınları, 2015.
Nereden çıktı bu ŞİİRLİ CUMALAR diyenler, okuyunuz lütfen:
https://doganalpblog.wordpress.com/2014/…/05/siirli-cumalar/
ŞİİRLİ CUMALAR, Ortadoğu bataklığına itilmeye, muhafazakar bir toplum olmaya ve nefret diline karşı bir DURUŞdur.
Proje adının kaynak gösterilmeden kullanılmaması rica olunur