Mukavemet Dergi’nin Kasım ayı sayısı (9. Sayı) küçük bir gecikme ile çok yakında çıkıyor. Bildiğiniz gibi Mukavemet Dergi’nin çıkacağı günlerde gazete bayileri önünde geceden başlayan uzun kuyruklar oluşuyor. Portatif sandalye, çay termosu, battaniyesini alıp kuyrukta bekleyen Mukavemet okurları ile ayfon kuyruğunda bekleyenler arasında hararetli tartışmalar da yaşanıyor. En mukavim telefonu Apple firmasının ürettiğini iddia eden ayfoncular, Mukavemet okurları tarafından düzenlenen “Emperyalizmin kalbi Houstan’da atıyor” konulu gece seminerlerine büyük ilgi gösteriyor. Mukavemet Dergi’nin Kasım ayı sayısı için Twitter hesabından yapılan #mukavemetçıkıyor etiketli açıklama, iki saat içinde dünya sıralamasında ilk sıraya yerleşti. Derginin sadece iki milyon basılabildiğini açıklayan Mukavemet Dergi yetkilileri, izdihama mahal olmadığını ve üç gün içinde üç milyon derginin daha piyasaya sürüleceğini açıkladılar.
Hayallerimiz, umutlarımız olmasa nasıl dayanılır bunca kedere, ölüme, mapusluklara…
Yazımın girişi eğlenceli ama külliyen hayal¹. Gerçeği şu, Mukavemet Dergi’nin Kasım ayı sayısı küçük bir gecikme ile çok yakında çıkıyor.
Dokuzuncu sayının çıkışı vesilesiyle Mukavemet Dergiye ait bazı bilgiler vermek, dergiyle ilgili fikir ve duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Mukavemet Dergi, finansal yokluklar içinde ve bir avuç kadın ve erkeğin büyük gayretleri ile çıkıyor. Derginin çıkmasındaki tüm süreç gönüllüler vasıtası ile sürüyor.
- Dergiyi çıkaran ekipten hiç kimse verdiği emeğin karşılığını para/pul olarak almıyor. Gündüzleri hayatlarını kazanmak için kendi işlerinde çalışan dergi ekibi, mesaileri dışında kalan zamanlarını derginin hazırlanması için kullanıyor.
- Dergi, hiçbir yayın kuruluşu, medya şirketi vb. sistem aygıtlarına aidiyet taşımıyor. Bu nedenle “şunu yazarsak, bunu yayınlarsak bizi işten mi atarlar” kaygısı yaşanmıyor.
- Derginin çıkan tüm sayılarında ikişer sayfalık yazım bulunuyor. Dergiye olan tek katkım da bu. Dokuz yazımın hiçbirine yayın kurulundaki arkadaşlarım müdahale etmedi, “bunu böyle yazarsanız şunlar darılır, orası fazla keskin burası fazla yumuşak” diyen de ima eden de olmadı. Bunun bir yazar için ne denli önemli olduğunu bir bilseniz!
- Dergideki her bir yazım için -abartmıyorum- ortalama 1200- 2000 sayfa kitap, dergi, makale okuyorum. Her bir yazım yaklaşık olarak 90- 100 saatlik bir mesai sonrası ortaya çıkıyor. Mukavemet Dergi’nin fiyatı ise 8 (yazıyla sekiz) lira. İki kahve fiyatından ucuz. (Sigara, içki örneğini vermedim, bazı arkadaşlarım çok kızıyor).
- Dergi finansal anlamda zorlanıyor. Bunun anlamı şu, dergi şu anda olduğundan daha fazla satmazsa birinci yılını ya görür ya da görmez.
- Dergi batarsa işsiz kalmam çünkü hayatımı yazarak kazanmıyorum. Ama yazdıklarımı iletebileceğim kişi sayısı çok azalır. Bunun önemli olup olmadığına ise siz karar vereceksiniz!
- Anladınız sanırım, derginin daha çok satması için desteğinize ihtiyaç var. İki dergi alın, birini hediye edin, hediye ettiğiniz arkadaşınıza gelecek ay iki dergi almasını söyleyin.
- Bazı arkadaşlarım dergiyi alınca bir kahve, sevdiği bir biblo, çiçek, gözlük, kalemle süsleyip fotoğrafını gönderiyor veya sosyal medyada paylaşıyorlar. Bazıları da üç kelime mesaj yazıyorlar, “yazınızı çok beğendim”. Emeğime karşılık olarak daha fazlasına gereksinimim yok.
Mukavemet Dergi’nin yayın serüvenini her ay yazacağım. Nedir, bu yazıyı okumakla olmaz, dergiyi okumaya da beklerim.
¹ Bildiğiniz gibi “yazar kısmısı” yalan söylemez, hayallerini anlatır.