Belki hoşunuza gitmeyecek ama birinci bölümü okumadan bu yazıyı okumaya yeltendiyseniz geriye dönün ve ilk bölümü okuyun lütfen. İlk bölümdeki açıklamalar olmadan ikinci bölüm size Çince gibi gelecektir.
Yin Yang ve diyalektik
Diyalektik sözcüğünün gereksiz kullanımı, paranız olmadığında hatta karşılığı bile bulunmadığı zamanlarda kredi kartı ile alışverişe benzer. Anlamı bilinmeden bolca kullanılır, sol jargona ağırbaşlı, karizmatik bir hava katar. Tartışmalarda diyalektik sözcüğünü ilk kullanan olmak önemlidir, aksi halde söz sırası karşı tarafa geldiğinde sizi “diyalektik düşünmeye” davet eder ve apışıp kalırsınız[i].
Avrupa merkezli fikir ve felsefe tarihinde diyalektik düşüncenin izini sürerseniz sizi Heraklitos[ii] karşılayacaktır. Heraklitos’a göre her şey bir değişim içindedir[iii]. Bu değişimin merkezinde logos[iv] vardır. Akıl ile kavranan kâinat, karşıtların birliğidir, karşıtlar birbirine dönüşür, her şey birbiriyle etkileşim ve dönüşüm halindedir[v].

Batı düşünce tarihinin, bazen kendini küçük düşürme pahasına yaptığı en büyük hataların başında Uzakdoğu kökenli düşün dünyasını görmezden gelmesidir. Aslına bakarsanız çok da haksız sayılmazlar, Çin kaynaklı ve diyalektik düşüncenin temellerini atan Yin Yang öğretisi, Heraklitos’tan 2000 yıl daha eskidir.
Çin’in en eski felsefi metinlerinden biri olarak kabul edilen Değişimler ve Dönüşümler Yazması adlı kitap (Yi Çing) M.Ö 2800 yıllarına tarihlendirilmiştir. Bu kitapta, tüm kâinatın iki karşı kutbun birbiriyle dinamik etkileşimi sonucu oluştuğu ve geliştiği ileri sürülmüş ve bu kuram Yin ve Yang olarak tanımlanmıştır. Genel bir kabul olarak insanlık tarihi boyunca ortaya konan tüm felsefi akımlar, siyasal doktrinler, sosyal kuramlar, dini inançlar, bilim ve din felsefeleri üzerine etkili olmuştur[vı]. Bu kurama göre her şey kendi içinde karşıtını barındırır, bu iki kutbun oluştuğu her yerde doğanın hareketlenişine tanık olunur. Beyin iki hemisferden (yarı küre) oluşur, canlılar dişi ve erildir, her duygu, fikir, arzu kendi karşıtını yaratır. Simgesi ise bir daire içinde yer alan siyah ve beyaz balığa benzer birbirine sarılmış iki figürdür. Yin ve Yang, başta Taoizm olmak üzere Budizm, Hinduizm vb. dinlerin içine nüfuz etmiş, zamanla bu dinlerin ana öğretilerine karışmıştır. Nedir, Yin ve Yang, günümüzden beş bin yıl önce insanların yaşamı, doğayı ve evreni anlamak için geliştirdikleri diyalektik düşüncenin ilk örneğidir.

Yin Yang ve nekrofili
“Nekrofilik bir toplum olmaya doğru” başlığı altında bütün bu açıklamaların ne anlama geldiğini merak etmeye başlamış olabilirsiniz, haklısınız! O halde baklayı çıkartıyorum, bazılarınıza tuhaf gelebilecek bir hipotez ileri süreceğim: Biyofili ile nekrofili arasındaki ilişki/çelişki, Ying ve Yang ilişkisinin sonsuz sayıdaki alt çelişkilerinden (kutuplaşmalarından) biridir. “Nekrofilik toplum” gibi önemli bir konuyu beş bin yıllık bir öğreti ile açıklamamı “kuşku verici” bulmuş, Uzakdoğu mistisizminin esrikliği ile yapılmış bir değerlendirme olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Hele ki “diyalektik” eşittir “tarihsel materyalizm” şeklinde bir fikriyatınız varsa bir üst paragrafta bu yazıyı okumayı bırakmış olmalısınız.
İnsanları akıllı/aptal, güzel/çirkin, iyi/kötü şeklinde tasnif etmek ne denli zor ve tehlikeliyse, nekrofilik/biyofilik olarak sınıflamak da o kadar biçimsiz bir çabadır. Her kişinin içinde cesur ve korkak yan bir arada yaşar; biri diğerine dönüşebilir, en kritik kararlarını hangi yanıyla aldığına göre yaşam çizgisi şekillenir. Bireylerin nekrofilik/biyofilik özellikleri, yin ve yang da olduğu gibi bir arada yaşar; birinin diğerine çok baskın hale gelmesi, er veya geç, bireylerin, toplumun, siyasal yapıların, çevrenin ve doğanın yıkımıyla sonuçlanır. Nasıl mı oluyor? Üçüncü bölümde devam edeceğiz…
İkinci bölümün sonu
Dipnotlar
[i] Eğlenceli ve dikkat çekici bir giriş yapmak amacıyla yazılmıştır. Dikkate almayabilirsiniz.
[ii] Heraklitos (Herakleitos): Efesli Yunan filozofu. (MÖ 535? – 475)
[iii] “Bir ırmakta iki kez yıkanılmaz” sözünü hatırlayınız.
[iv] Logos: Akıl ile kavrama.
[v] Jacqueline Russ, Avrupa Düşüncesinin Serüveni, Doğu Batı Yayınları, 2011.
[vı] Bumairimu Abudukelimu, Çin Kaynaklarına Göre Taoizm, Doktora tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dinler Tarihi Ana Bilim Dalı, Ankara, 2011.
Çok usta bir kalemsiniz. Birikim ve yazım dilinizi kıskandım.
BeğenLiked by 1 kişi
Beğeni ile okudum;dilerim okuru çok olsun…Acı acı düşündüm.Emeklerinize sağlık Doğan Bey; ne güzel üretip aydınlatıyorsunuz.
BeğenLiked by 1 kişi