İbrahim Zeki Burdurlu- ŞİİRLİ CUMA

Değerli dostlar, hepinize ŞİİRLİ CUMALAR diliyorum. Bu hafta için seçtiğim şair genç kuşak okurlar tarafından az tanınan, buna karşılık özgün dil yapısıyla edebiyatımızın çok önemli isimlerinden biri olan İbrahim Zeki Burdurlu.

1922 yılında Burdur’da, kendi deyimiyle “iki göz odalı bir evde” dünyaya gelmiştir. İlkokulu ve ortaokulu Burdur’da okuduktan sonra İstanbul Erkek Öğretmen Okulu’nu bitirir. Yüksek öğrenimini Gazi Eğitim Enstitüsü’nde tamamlar. Burdur, Sivas ve Kıbrıs’ ta ortaokul ve lise öğretmenliği, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü’nde edebiyat öğretmenliği ve idarecilik yapar. 33 yıllık öğretmenlik hayatından sonra 1977 yılında MC hükümetlerinin eğitim kurumları üstündeki baskısına dayanamayıp genç bir yaşta emekli olur. 1984 yılında vefat eder ve Karşıyaka Örnekköy Mezarlığı’na defnedilir. İbrahim Zeki Burdurlu, gençlik yıllarımda şahsen tanımaktan büyük onur duyduğum örnek bir eğitimci, halkbilim araştırmacısı ve şairdir.

Burdurlu, on üç şiir, onyedi masal, bir efsane, bir roman, bir öykü, bir destan, beş inceleme- araştırma ve üç antoloji kitabı olmak üzere toplam kırk iki kitap yazmıştır. Burdurlu, söz konusu türlerdeki eserlerinde sade bir anlatımı seçmiştir. Cümleleri kısa, yalın ve sağlamdır. Şair, şiirlerinde modern şiirle Türk halk şiirini kaynaştırmaya çalışmıştır. Bu şiirlerde kişisel duygularının yanı sıra sosyal temaları da işler. İlk yayımladığı şiir kitaplarında daha çok anılarına yer vermiştir. Atatürk, vatan, toprak sevgisi, doğal güzellikler, ülke sorunları diğer önemli temalardır. Ayrıca şiirlerinde doğup büyüdüğü yerlerin yöresel renkleriyle yaşantılarını, Türk halk şiirinin geleneksel yapısından yararlanarak kendine özgü bir deyişle anlatır. Burdurlu, çocuklar için çok sayıda masal kitabı yazmıştır. Sözlü edebiyata ait yerel masalları büyük bir başarı ile derlemiş ve yorumlamıştır.

Şiir kitapları:
1. Toprak İnsanları (1945), 2. Toprağın için­deki Toprak (1946), 3. Burdur’dakiMahallemiz (1947), 4. Ke­loğlan (1949), 5. Basık Tavan (1950), 6. Bir KöydenBir İnsan (1951), 7. Lefkoşe (1953), 8. Minnacık Ada (1954), 9. Günay­dın YavruKıbrıs (1959), 10. Atatürk’üm (1959), 11. Sev Beni ‘(1966), 12. Açmıyor mu Kıbrıs’ımın Gülleri? (1968), 13. İzmir’­in Mor Atları (1976).

İbrahim Zeki Burdurlu’nun iki şiirini bu hafta için seçtim, beğeneceğinizi umuyorum.

“KARAYA VURAN ÇARIK

Bir çarık, yorgun, umutsuz
Dertli, duygulu bir çarık
Bir şehri kıyı sanmış ta
Vurmuş yollara kendini.
Yırtık mı yırtık bir çarık
Kovulmuş dokuzuncu köyden
Bulmuş gibi onuncusunu
Atmış kollara kendini.

Giyilmiş,, sevilmemiş
Dövülmüş, övülmemiş
Sebil etmiş ayak ayak
Hep hep ellere kendini.

Şehri kucaklasa vermezler
El açsa canlara görmezler
Kahrından dert açmış da
Sunmuş kullara kendini.

Şu sokak, bu cadde, o han…
Yeni çıkmış bir balık sudan
Neylesin, netsin…Şaşkın
Vermiş sellere kendini.

Az gitmiş, uz gitmiş çarık
Yıllar yılı adı hep “çarık”
Korkuluğa çıkmış da adı
Asmış dallara kendini.”

GEZDİĞİM ŞEHİRLER

Sivas’ta kağnılar gıcır gıcır der,
Çay akar Sivas’ın içinden bacım.
Lahanalar durulur baş olur güzüm,
Gesi bağlarına şaklar kırbacım,
Talas’ta hası var kara üzümün.

Kara taştır Kayseri’nin evleri,
Erciyes kararır, ak ak bakışır.
Afyon’da bir dağ var, kızların dağı,
Seyhan, Ceyhan Adana’da akışır.
Gavur dağı bizim yazların dağı.

Çadırlar kurulur Çukurova’da.
Tıpkı İzmir’deki bağ evleridir.
Karacaoğlan düzen eder sazını.
Kara toprak ancak bire kırk verir,
Getir Isparta’nın al kirazını.

Bursa’da Çelik var banyosu hoştur.
Geçtim Urla’dan, Çeşme’den bu yaz,
Değişmem Bursa’ya yedi tepeyi,
Olmaz İstanbul’suz memleket olmaz,
Aç, Boğaz’a doğru her pencereyi.

Ne derseniz deyin Burdur başkadır.
Gölü var, gülü var, al halısı var.
Benim kara gözlüm, uzun saçlım var.
Anlat beni yaz, kış ve uçuk ballar.
Vatan burdan başlar, uzar Burdur’a kadar.”

Kaynak: İbrahim Zeki Burdurlu’nun Eserlerinde Sevgi Değeri,
Derya ÇİNTAŞ YILDIZ

Nereden çıktı bu ŞİİRLİ CUMALAR diyenler, okuyunuz lütfen:

https://doganalpblog.wordpress.com/2014/…/05/siirli-cumalar/

ŞİİRLİ CUMALAR, Ortadoğu bataklığına itilmeye, nefret diline ve muhafazakâr bir toplum olmaya karşı bir duruşdur.

İbrahim Zeki Burdurlu- ŞİİRLİ CUMA” üzerine 3 yorum

  1. Çok sevdiğimiz hocamızdı…Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe ve Sosyal Bilgiler bölümleri aynı binadaydı, bizim idarecimizdi aynı zamanda. O yıllarda her bölümde Türkçe dersleri zorunlu dersimizdi; kompozisyon ders kitabı İbrahim Zeki Burdurlu hocamızındı. Halen kitaplığımın baş köşesindedir; saygı ile anımsarım. En son Karınca Matbaasında Cevat Korkut hocamız ile birlikte görmüştüm; her ikisi de çok erken ayrıldılar bu dünyadan, saygı ile anıyorum.
    Size nasıl teşekkür edeceğim bilemiyorum; İbrahim Zeki Burdurlu adnı okur okumaz nasıl heyecanladım, yaşıyor sevgili hocamız işte böyle…Çok teşekkürler Doğan Alparslan Bey.

    Liked by 1 kişi

  2. Şiirli Cumalar. Şair ve bu güzel şiir tanıtımın için her zamanki gibi çok teşekkür ederim. Şiirler ne kadar yalın ve insana derinden işleyen bir dille yazılmış. Çok beğendim. Emeğine sağlık.

    Liked by 1 kişi

  3. Her cuma ilgi ile okuyorum “Şiirli Cuma” yazılarınızı. Bazen hiç bilinmeyen bazen unutulmuş değerleri bize anlatıyorsunuz. Bu şairimizi tanımıyordum, nasıl saf ve derin yazmış. Çok teşekkür ederim.

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s