
Sayısı milyonlara varan Türkiye insanı, geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda sahilleri, plajları, piknik alanlarını, turistik il ve ilçeleri ve oralardaki kafeleri, otelleri doldurdu. Bayram sabahı yazlıkların terasında, balkonunda, bahçesinde kalabalık aile yemekleri yendi. Gülen yüzler, mutluluk saçan yüzler, güzel kıyafetler giyinmiş hazla sarhoş olmuş insanlar İnstagram ve Facebook sayfalarını işgal etti. Bütün bu insan kalabalıkları diz dize, yüz yüze, dirsek dirseğe ve hatta kucak kucağa hedonizmin dibine batmışken, bayramın son iki gününde biri Diyarbakır diğeri Kahramanmaraş’ta iki hekim can çekiştikleri yoğun bakım yataklarında öldü. Gerisi de gelecek, hekimler, hemşireler, hastabakıcılar ölmeye devam edecek. Ama en çok da yoksul, her gün toplu taşıma aracına binmek zorunda olan, kapalı ve çok kötü fiziksel şartlarda çalışanlar ve onların virüsü taşıdığı yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ölecek. Ülkeyi normalleştirerek, hasta sayılarını manipüle ederek toplumun pandemiye olan duyarlılığını azaltanların sorumluluğu elbette öncelikli. Ama içlerinde benim de bulunduğum, çok sayıda hekim, bilim insanı ve hekimlerin meslek örgütü olan TTB aylardır “durum Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı gibi değil, tedbiri elden bırakmayın, zorunlu ihtiyaçlar haricinde dışarı çıkmayın, aynı evde yaşamayan kişilerle bir araya gelmeyin, gelmek zorunda kalırsanız maske takın” diyerek çığlık atıyorlar. Sağlık çalışanları “ölüyoruz, bu yaz tatil yapmayın, evinizde oturun” diyerek yalvardılar. Ama kendi alacağı hazzı ertelemeye tahammülü olmayan milyonlarca insan, kolektif bir dürtü bozukluğuna yakalanmışçasına bayramlarından, tatillerinden, kafelerinden vazgeçmeye yanaşmadılar. Biliyorum, bu kişiler “daha ne kadar böyle yaşayabiliriz ki?” diyerek somurtuyorlar… Ne kadar mı böyle yaşamamız gerekiyor? Son 700 yılın en ağır üç pandemisinden birini yaşıyoruz. Hastalığın ve virüsün davranış modelleri ve yaptığı tahribat yeni yeni aydınlanıyor. Dünyada 6 ilaç firması aşı için 3. Faz aşamasına geldi. Aşının ne zaman 8 milyar insana yetecek kadar üretilebileceği belirsizliğini koruyor. (Bir olasılık aşının iki doz olması gerekecek. Bu durumda 16 milyar doza aşıya ihtiyaç olacak.) Özcesi şu; şimdiki bilgilerimiz ışığında “ne kadar gerekiyorsa o kadar süreyle” olası en yüksek tedbirleri almak ve siyasi yöneticilerin bilimin ışığı doğrultusunda karar almaları için mücadele etmek zorundayız.
ŞİMDİ DİKKAT: Çok sık aynı hataya düşüyoruz. Pandeminin yayılmasının tek sebebinin halkın uyarılara uymaması olduğunu söylemek büyük bir yanılgı olur. Tek sorumlunun ülke yöneticilerinin beceriksizliği, ekonomik gerekçelerle ülkeyi “normalleşme” yoluna sokan, vaka sayılarını manipüle eden iktidar aygıtı olduğunu söylemek de yeterli olmaz. Tencere kapak misali, iktidar aygıtının çıkarları ile toplumun hedonist ve kolektif dürtü bozukluğu birbirleriyle örtüşmüş durumdadır. Tıpkı 2. Dünya Savaşı öncesi Almanya’sında Nazilerin iktidara gelmesindeki süreç gibi…
İlaç firmalarının oyununa geliyorsunuz, bunlar emperyalistlerin oyunu, abartıyorsunuz bu hastalığı veya “ama şu bilim adamı diyor ki” diyenler hala çok sayıda. Bencilliğin ve hedonist kişilik bozukluğunun gözlerini kör ettiği insanların sebep olduğu toplu deliliğin bedelini çok sayıda insan canıyla ödüyor.
Ne yazsak ikna edemediğimiz çok büyük bir kitle var. Yazarak olmuyor anlaşılan. Ben de bu yazıyı burada sonlandırıp aşağıdaki COVID-19 hastalığına ait Sağlık Bakanlığı’nın “Hayat eve sığar” uygulamasından derlediğim pandemi haritalarını sunuyorum. Gördüğünüz renkli halkalar hastalığın görüldüğü ve riskin arttığını bölgeleri gösteriyor. Bunlar, en dışta yer alan maviden en içte yer alan kırmızıya doğru artan riski gösteren haritalar. Bu haritalarda vaka sayıları yok; hastalığın yayıldığı bölgeleri ve yayılma seviyesini görsel olarak kabaca inceleyebilirsiniz. Belki görmek okumaktan daha etkili olur. Eklenmesini istediğiniz il, ilçe varsa yazın, eklemeye çalışacağım. Ne halde olduğumuzu gözünüzle görün…
İLLER ALFABETİK OLARAK SIRALANMIŞTIR
ADANA

ADIYAMAN


AFYONKARAHİSAR

AĞRI

AMASYA
30 Temmuz ve 7 Ağustos tarihli iki görseli karşılaştırın.


ANKARA
















ANTALYA

AYDIN

BALIKESİR

BATMAN

BİTLİS


BOLU

BURDUR

BURSA



ÇANAKKALE

ÇANKIRI

ÇORUM

DENİZLİ

DİYARBAKIR


DÜZCE

EDİRNE

ERZİNCAN

ERZURUM

ESKİŞEHİR

GAZİANTEP



HAKKARİ

HATAY


ISPARTA

İSTANBUL





İZMİR






KAHRAMANMARAŞ


KARS

KASTAMONU

KAYSERİ
4 gün arayla aynı şehrin iki haritası


KIRKLARELİ

KONYA

KÜTAHYA

MALATYA

MANİSA

MARDİN



MERSİN

MUĞLA


MUŞ

NİĞDE

ORDU

OSMANİYE

RİZE

SAMSUN

SİİRT

SİNOP

SİVAS

ŞANLIURFA







ŞIRNAK



TOKAT

TRABZON

UŞAK

VAN

YALOVA

YOZGAT


ZONGULDAK

Ne yöne yorum yapacağımızı da şaşırdık. Biz ne zaman toplumlaşabileceğiz!
BeğenBeğen
Çok emek vermişsiniz çok. Elinize sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi
Muazzam bir çalışma, tezlerinizi çok sağlam delillerle sunmuşsunuz. Kutluyorum.
BeğenLiked by 1 kişi
Yıllarca insanları dinle tavafla uyutur keyfinize bakarsanız uyandıklarında ne tepki vereceklerini bilemezsiniz! Yada şimdiki gibi uyur- gezer durumda iken kontrolden çıkıp senin istediğini, dediğini değil kendi içinden geleni yapar.
Deliler namaza başlamışlar.
Doktor şaşırmış delilerden kurtulmak için fırsat kollayan müdür delileri dışarı çıkarır. “Sizi Hacı yapacağım” der.
Deliler çok sevinir bu duruma.
Binanın etrafında dönmeye başlarlar mutlulukla.
Günler geçer müdür masa başında çayını içerken birden pencereden içeri taşlar yağar kafa göz kırık halde çıkıp bağırır:
-Ne yapıyorsunuz siz manyaklar!
Deliler:
-Tavafımız bitti şeytan taşlıyoruz.
BeğenLiked by 1 kişi
Ankara nın semtlerini belirtmemişsiniz.Bir bölge demişsiniz.O bölgeleri ve Eryaman ı belirtebilirmisiniz.Teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi
Haklısınız. Ankara’yı yeniden düzenleyeceğim.
BeğenBeğen
Ankara’nın ilçelerini ayrı ayrı ekledim.
BeğenBeğen
Sayın meslektaşım, değerli ağabeyim, müthiş güzel yazmışsınız. Bir meslek büyüğüm olarak sizinle gurur duydum.
BeğenLiked by 1 kişi
Çanakkale hakkında bilgi alabilir miyim?
BeğenLiked by 1 kişi
Çanakkale haritası eklendi. İlginize teşekkürler.
BeğenBeğen
Emeğinize sağlık….gerçekleri konuşmaktan korkmamalıyız.
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba,
Öncelikle emeğinize sağlık. Kurallardan ve önlemlerden uzaklaşmamamız lâzım.
Buraya Muğla’nın ilçelerini de ekler misiniz?
BeğenLiked by 1 kişi