Yıllardır Şiirli Cumalar adını verdiğim donkişotvari bir proje sürdürüyor ve her cuma günü bir şairi ve şiirlerini tanıtıyorum. Projemin fiyakalı da bir tanımı var: ŞİİRLİ CUMALAR, Ortadoğu bataklığına itilmeye, muhafazakâr bir toplum olmaya ve nefret diline karşı bir duruştur. Ayrıntısına girmek gereksiz, meraklısı için yazımın sonuna birkaç link koyacağım.
Her cuma günü Twitter’da, Şiirli Cumalar internet sitesinde ve Facebook Şiirli Cumalar kapalı grubunda şiirle buluşuyoruz. Facebook Şiirli Cumalar grubu bir avuç arkadaşımın büyük gayretleriyle 2200 kişi falan oldu. Gruba arkadaşları tarafından eklenen kimi kişiler bir fırsatını bulup tek tük firar ediveriyordu. Buraya kadarı normal, tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna. Ta ki darbe girişimine kadar.
Ne zaman ki Temmuz ayında darbe girişimi oldu, gruptan tek tük ayrılanlar toplu halde firar etmeye başladılar. Gruptan tüyenleri sayılara vursam “istatiksel olarak anlamlı bir fark” çıkacak; darbe şeysinden önce ve sonra. Üstelik hesabını donduranlar bu istatistiğe dâhil değil.
Firar istatistiklerini paylaştığım dostlarım, Occam’ın usturasını kullandılar, “korkudandır” diye kesip attılar. Nedir, Occam’a saygımız sonsuz, sonsuz ama aklım da yatmadı bu işe. Fikrime katılmayabilirsiniz ama kanaatimce korku sağlıklı bir duygudur. Korku, insanı tehlikeden koruduğu gibi tehditlere karşı kişinin muhtelif enstrümanlar geliştirmesini sağlar. Tabanları yağlamanın en etkili ve güvenilir enstrüman olduğunu düşünenler olabilir, her zaman doğru olmasa da hadi bunu da kabul edelim. Nedir, Şiirli Cumalar grubundan tüyenlerin durumunu korkuyla açıklamayı doğru bulmuyorum. Şiir, şiir bu yahu.
Artık dilimin altından baklayı çıkarabilirim, kanımca bu korku falan değil; toplumsal duyarsızlığın, dozu fazla gelmiş bencilliğin, otoriteye boyun eğişin ve korkuya teslim oluşun sebep olduğu davranışsal ve kolektif bir paralizi halidir bu.
İranlı şair Ahmed Şamlu bu halimizi hem anlamış hem de yazmış, şiirin diliyle.
“Tuhaf zamanlardayız sevgilim…
Gecenin bir yarısı kapıyı çalan
ışığı öldürmeye geliyor.
Işığı zulalamak en iyisi…
Ellerinde kanlı satır ve sopalarla
köşe başlarını tutmuş kasaplar.
Tuhaf zamanlardayız sevgilim…
Dudaklardan gülmeleri kazıyorlar,
ağızlardan şarkıları.
Neşeyi zulalamak en iyisi…”
Toplumumuzu saran bu kolektif paralizi hali nefret dilinin beslenmesi için en uygun vasatı sağlıyor. Ölümlere, şiddete, nefret diline giderek artan bir tolerans geliştiriyoruz/geliştirdik. Çok yakındır, kendini patlatan intihar eylemcilerine de ihtiyacımız kalmayacak. Korkuya teslim olan bu ruh üşümesi, ölmeden öldürecek bizi.
Meraklısına ŞİİRLİ CUMALAR…
Şiirli Cumalar internet sayfası:
https://doganalpdemir.wordpress.com/
Şiirli Cumalar Facebook grup
https://www.facebook.com/groups/901000823302888/?ref=bookmarks
Şiirli Cumalar Twitter
https://twitter.com/siirlicumalar?lang=tr
Nereden çıktı bu Şiirli Cumalar diyenler için…
https://doganalpdemir.wordpress.com/2014/06/05/siirli-cumalar/
Şiirli Cumalar kapak fotoğrafı, değerli dostum fotoğraf sanatçısı Nurgök Özkale’ye aittir.