Değerli dostlar hepinize ŞİİRLİ CUMALAR diliyorum. Bu hafta için seçtiğim şair Bulgar şiirinin önemli isimlerinden Nikola Vaptsarov, 1909-1942 yılları arasında yaşamıştır.
Bulgaristan’ın Bansko kasabasında doğdu. Babası öyle istediği için makine teknisyeni oldu. Sofya Üniversitesi’nde edebiyat eğitimi görme düşünü hiçbir zaman gerçekleştiremedi. Sol siyasi görüşleri nedeniyle sık sık işsiz kaldı. Tek şiir kitabı “Motor Türküleri” 1940 yılında yayınlandı. İkinci Dünya Savaşı’nda Bulgaristan, Alman Faşizmi tarafından işgal edilince Komünist Parti saflarında ülkesini savundu. 1942 yılında tutuklandı ve işkence gördü. 23 Temmuz 1942’de beş arkadaşı ile birlikte 33 yaşında kurşuna dizilerek idam edildi. 19 Haziran 1953 tarihinde Budapeşte’de “Halklar arasında barış ve dostluğa katkıdan dolayı” Vaptsarov’a Dünya Barış Konseyi’nin onur ödülü verilmiştir.
Bulgar ve Makedon şiirine işçi sınıfının psikolojisini ilk kez dâhil eden Vaptsarov, işçi dünyasına ve onun mücadelesine seyirci kalmayan, aksine içinde olan bir isimdir. Vaptsarov bir konuşma gibi doğal ve yalın şiirinin özüne hem toplumsal, hem kişisel dram nitelikli, emekçi insan, onun ekmek, mutluluk ve özgürlük kavgası temasını yerleştirir. Şiirlerinde günlük yaşamın en basit ve kişisel olgularıyla, en yüce insancıl ve toplumsal ideallerini yoğun ve doğal bir biçimde harmanlar.
Şairin tüm şiirlerinde emekçiye, adalete, güzel geleceğe duyduğu inanç gözlenir. Vaptsarov inanç, mücadele, kavga ve hayata duyulan sevgi konularını altını çizerek ele alır. Örneğin “İnanç” başlıklı şiirinde şöyle seslenir:
“İnancım
zırhla kaplıdır göğsümde
ve bu zırha işleyecek
kurşun icat edilmemiştir, henüz!
icat edilmemiştir!”
Çeviri: Erdal Alova
“Doğduğum Ülke” ve “Mektup” başlıklı şiirlerinde hayatın gerçekten iyi olacağına inancı sonsuzdur. Mücadeleyle daha güzel bir hayata ulaşacağından çok emindir. Bu inanç aynı zamanda insana inançtır. İnanç ona göre hayattır, aşktır, nefes almaktır ve mücadeledir:
“…Ve şimdi sana anlatmak istiyorum
nasıl güçlü olduğumu
inançla ve güçle!…
Ve inanıyorum geçeceğimize,
gecenin ve karanlığın arasından
kırarak buzları güçlü ellerimizle…
ve güneş yeniden parıldayacak
canlandırıcı
ışınlarıyla…”
Çeviri: Erdal Alova
Ülkemizde Nikola Vaptsarov’un şiirleri Özdemir İnce, Ataol Behramoğlu ve Erdal Alova’nın çevirileriyle dergi ve antolojilerde yayınlanmıştır.
Nikola Vaptsarov’un Ataol Behramoğlu tarafından çevrilen “Veda Şiiri” adlı şiirini, bu haftanın şiiri olarak seçtim. Beğeneceğinizi umuyorum.
“VEDA ŞİİRİ
Karıma
Geleceğim bazen uykudayken sen
Beklenmedik, uzak bir konuk gibi.
Sokakta, bir başına koyma beni
Kapıyı sürgüleme üstümden
Usulca girecek, bir yere ilişeceğim
Bir zaman, karanlıkta, bakacağım yüzüne.
Görüntün doyasıya dolunca gözlerime
Seni kucaklayacak, ve çıkıp gideceğim.”
Çeviri: Ataol Behramoğlu
KAYNAKLAR
1- – Dünyanın En Güzel 100 Şiiri, Editör: Halil Gökhan, Kafekültür Yayıncılık, 2015.
2- Melahat Pars, NİKOLA VAPTSAROV’UN EDEBİ YARATICILIĞI VE TÜRKÇE’YE KAZANDIRILAN ŞİİRLERİ, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 53, 2 (2013) 201-210
3- Vikipedi
ŞİİRLİ CUMALAR, Ortadoğu bataklığına itilmeye, muhafazakâr bir toplum olmaya ve nefret diline karşı bir DURUŞdur.
Proje adının kaynak gösterilmeden kullanılmaması rica olunur.