ŞİLİ’DE KORKUYA VE DİKTATÖRLÜĞE “HAYIR”

Biz hayır diyoruz. Paranın ve ölümün övülmesine hayır diyoruz. En çok malı olanın en değerli olduğu, mallara ve insanlara fiyat biçen bir sisteme hayır diyoruz. Silahlara her dakika iki milyon dolar harcayan ve her dakika otuz çocuğu açlıktan ya da iyileştirilebilir hastalıklardan öldüren bir dünyaya hayır diyoruz.”

 

Eduardo Galeano
11 Eylül 1973 tarihini Şili halkı hiç unutmadı. Seçimle işbaşına gelen sosyalist Salvador Allende’nin başında olduğu sosyalist ve komünist partilerin oluşturduğu koalisyon hükümeti ABD destekli bir darbeyle devrildi.

Şili Cumhurbaşkanlığı konutu darbecilerin uçakları ile bombalanmaya başlayınca Salvador Allende radyodan son kez seslendi Şili halkına: “Size son kez hitap ediyorum. Bu tarihsel geçiş anında, halkıma sadakatimi hayatımla ödeyeceğim. Ama yüzbinlerce Şililinin bilincine düşen tohum er geç yeşerecek.” Darbeyi gerçekleştiren hürriyet ve şiir düşmanı Augusto Pinochet, yıllarca Şili faşizmini yönetti; adı Hitler ve Mussolini’nin yanına yazıldı. Yüzbinlerce Şilili cezaevlerinde, işkencelerde büyük acılar çekti.

Darbeci general sıfatıyla 15 yıl Şili istibdatının başında olmak yetmemişti Pinochet’e, iktidarını sandıktan çıkacak “Evet” ile pekiştirme kararındaydı. 15 yıllık bir dikta yönetimine kim “Hayır” diyebilirdi, yıllarca ağzını açanın dilinin kesildiği bir korku toplumunda “Evet” dışında bir seçenek örgütlenebilir miydi? 5 Ekim 1988 tarihinde yapılacak referandum bir kader günü olacaktı. Ya askeri diktatörlük sekiz yıl daha devam edecek ya da Pinochet, iktidarını sivillere devretmek zorunda kalacaktı. Pinochet yanlıları sonucun “evet” olacağından hiç kuşku duymadılar. Yıllar boyu süren baskı ve korku ikliminde yeni bir kuşak yetişmiş, Şili halkı farklı bir yaşam biçimi olabileceği hayallerini yitirmişti. Pinochet yönetimi “Hayır” demeyi kaosla ve anarşiyle ilişkilendirmiş, beyaz giysiler içindeki Pinochet’nin bebek seven, kiliseye giden görüntülerini servis ediyordu. “Diktatörlüğe Hayır” kampanyası yürüten muhalefet bile sonuçtan umutlu değildir. Beklenen gün gelir, “No” cephesi referandumu %56 ile kazanır, Pinochet, iktidarını devretmek zorunda kalmıştır.

Şili muhalefetinin yürüttüğü “No” kampanyasının ayrıntıları, Binbir Gece Masalları’nın deyimiyle “iğne ile gözün içine yazılacak” bir ibret öyküsüdür. Kampanyada kullanılması planlanan siyah/beyaz çekilmiş ve faşizmin neden olduğu acıları anlatan iç burucu tanıtım filmi yerine renkli ve gelecek umutlarını vurgulayan bir film kullanılır. Gökkuşağı rengi bir zemine yazılan “HAYIR” afişine, eşcinselliği hatırlatıyor diye itiraz eden “homofobik sosyalistleri” ikna etmek bile hiç kolay olmayacaktır. 1988 ortasında “Şili Yaratıyor Günleri” düzenlenir. “No” kampanyasının çok önemli kilometre taşlarından biri olan organizasyonun açılış konuşmasını ünlü yazar Eduardo Galeano yapar. Belki hatırlayabilirsiniz, Hugo Chaves, Obama’ya “Latin Amerika’nın Kesik Damarları”nı hediye etmişti, okusun da Latin Amerikanın yaşadıklarını anlasın diye. Chaves’in hediye ettiği kitabın yazarıydı Galeano.

Biz Hayır Diyoruz” başlığını taşıyan konuşması, “No” kampanyasının niye başarılı olduğunun belgesel bir yapıtıdır adeta. Gelin bu konuşmanın bazı kısımlarını birlikte okuyalım.

Biz hayır diyoruz. Paranın ve ölümün övülmesine hayır diyoruz. En çok malı olanın en değerli olduğu, mallara ve insanlara fiyat biçen bir sisteme hayır diyoruz. Silahlara her dakika iki milyon dolar harcayan ve her dakika otuz çocuğu açlıktan ya da iyileştirilebilir hastalıklardan öldüren bir dünyaya hayır diyoruz.”

Görüyorsunuz değil mi, içi kof bir “Hayır” demekle yetinmiyor Galeano; sistemi, silahlanmayı, sömürüyü ve kapitalizmi sorguluyor, yaşama fiyat biçerek insan toplumlarına hakim olmaya çalışan nekrofil sermaye iktidarlarına “Hayır” dediklerini söylüyor. Devam ediyor Galeano:

Söyledikleri ve sustuklarıyla, egemen kültür yoksulların yoksulluğunun zenginlerin zenginliğinin bir sonucu olmadığı yalanını söyler, bu kimsenin suçu değildir, bir keçinin kulağından çıkmıştır ya da yoksulları tembel ve eşek yapan Tanrı’nın işidir.”

Konuşmasının bu bölümünde sınıfsal bir saptama yapıyor Galeano, popüler kültüre ait hurafe ve din enstrümanlarının egemen güçler tarafından yeniden ve yeniden üretildiğini söylüyor. Ve devamında:

Biz korkuya hayır diyoruz. Söyleme korkusuna, yapma korkusuna, olma korkusuna hayır. Görünen sömürgecilik söylemeyi yasaklıyor, yapmayı yasaklıyor, olmayı yasaklıyor. Daha etkili olan görünmez sömürgecilik bizi söylenemeyeceğine, yapılamayacağına, olunamayacağına inandırıyor. Korku gerçeklik kılığına bürünüyor.”

Toplumu saran korkuya gulyabani muamelesi yapıyor Galeano, korkunun korkuyla beslenmemesi için Şili toplumunun yüreğine ve aklına sesleniyor.

Biz hayır diyoruz ve hayır derken de evet diyoruz. Diktatörlüklere hayır, demokrasi kılığına girmiş diktatörlüklere hayır derken, gerçek bir demokrasi için mücadeleye evet diyoruz; kimsenin ekmeğinin ve sözünün reddedilmeyeceği, Neruda’nın bir şiiri ya da Violeta’nın bir şarkısı kadar tehlikeli ve güzel olacak bir demokrasi için mücadeleye evet diyoruz.

Dünyayı bitimsiz bir kışlaya çeviren güçlülerin intihara varan egoizmine hayır derken, bize evrensel bir anlam katan, tüm o gardiyanlara rağmen bütün sınırlardan daha güçlü olan kardeşlik gücünü onaylayan insan dayanışmasına, bizi Şili müziği gibi sarıveren ve Şili şarabı gibi kucaklayan o güce evet diyoruz. Hayal kırıklığının hüzünlü cazibesine hayır derken, umuda evet diyoruz; Şili gibi aç, çılgın, âşık ve maşuk umuda: Şili’nin çocukları gibi geceyi yırtarak gelen o isyankâr umuda evet diyoruz.”

Galeano, konuşmasının bu son bölümünde Şili halkının “No” kampanyasındaki başarısının sırrını açıklıyor bize. #Hayır dediğimizde nelere “evet” dediğimizi, gelecek beklentilerimizi, duymak istediğimiz şiirleri, sınıfsız ve sınırları olmayan bir dünya özlemimizi söylememiz gerektiğini, sosyal medyadaki fiyakalı #Hayır profillerimizin toplumu dönüştürmeye yetmediğini, yetmeyeceğini öğretiyor Galeano, Şili’nin enfes şiiriyle…

 
KAYNAKLAR
1- Zeynep Oral, Yazar Eduardo Galeano hayatını kaybetti, Cumhuriyet Gazetesi, 14 Nisan 2015.
2- Bülent Kale, Biz Hayır Diyoruz- Eduardo Galeano’dan Seçme Yazılar, Metis Yayınları, 2013.
3- Ümit Ağgül, Bir Diktatörü Deviren Reklam Kampanyası: NO, Radikal Blog, 27 Kasım 2013.
4- Cengiz Kılçer, Salvador Allende: Satılmışlığa, korkaklığa ve ihanete bir ahlak dersi, Sol Haber, 11 Eylül 2007.

ŞİLİ’DE KORKUYA VE DİKTATÖRLÜĞE “HAYIR”” üzerine 3 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s