Yerel seçimler ve muhtarlar

screenshot3

31 Mart yerel seçimlerine kadar kalan süre içinde bir seri “seçim” yazısı yazacağım. Yazdıkça göreceksiniz, seçimlere ait süreci ve sonuçlarını önemli bulmakla beraber siyasi partiler bağlamında bir aidiyetim yok ve olmayacak. Aramızda kalsın, bu yerel seçimlere ait fikriyatım Allen Ginsberg’in Amerika şiirinin şu dizelerini andırıyor:

“Şu Time Dergisine de çok bozuluyorum.
Her hafta düzenli okuyorum.
Kapağı hep bana bakıyor köşedeki şekercinin önünden
gizlice geçerken.
Berkeley Halk Kitaplığının bodrum katında okuyorum Time’ı
Durmadan sorumluluktan söz ediyor bana.
İş adamları ciddi.
Film yapımcıları ciddi.
Herkes ciddi benden başka.
Birden anlıyorum ki ben Amerika’yım.
Gene kendi kendimle konuşmaktayım.”

Farkındasınızdır! Bu seçimlerde sadece belediye başkanlarını ve meclis üyelerini seçmeyeceğiz, muhtarları ve ihtiyar heyeti azalarını da seçeceğiz. Muhtar seçimleriyle belediye başkanı seçimleri arasında çok önemli bir fark var: Muhtarlar siyasi partiler tarafından aday gösterilmiyor. Muhtar olmak için siyasi partilerden bağımsız, bireysel olarak aday olunuyor. Tahminimce “e ne var bunda, muhtarların günümüzde etkileri de fonksiyonları da kalmadı” diye düşünüyor olabilirsiniz. Muhtar denilince aklınıza köhne bir dükkânın köşesinde eski bir masada oturan, ardında klasörler dolusu dökük evraklar bulunan, şişe camı gibi gözlükleri olan yaşı geçkin amcalar geliyorsa şaşırmam. İkametgâh sureti almaya gidersiniz, matbu bir kâğıdı doldurur, imzalar, mühürler, alır gidersiniz. Eğer kafanızdaki muhtar resmi bu kadar veya bu resmin biraz daha modern ve teknolojik sürümünden ibaretse çok yanıldığınızı söylemek zorundayım. Köy muhtarlarının yukarıdaki bu resme uymadığını öteden beri biliriz. Köy muhtarları kırsal bölgede apayrı bir yere sahiptir; Cumhuriyet dönemi köy muhtarlarının ülkemiz siyasal/sosyal yapısında incelenmeye değer bir yeri/önemi vardır. Seçimlerden sonra yazacağım bir yazımda, 35 yıl önce, 23 yaşında genç bir tıp doktoru olarak 2 yıl mecburi hizmet göreviyle çalıştığım Kasaba köyünü ve köyün muhtarını anlatacağım. Ama bugünkü yazımın konusu büyük şehirlerin mahalle muhtarları, ilginizi çektiyse başlıyoruz.

Büyük bir kentin 5-10-50 bin nüfuslu bir mahallesinde yaşıyorsanız, olasıdır ki oy kullandığınız yerel seçimlerde muhtar adaylarını tanımadan veya çok yüzeysel bilgiyle oy vermişsinizdir. Sonuç olarak, mahalle muhtarının siyasi parti aidiyetinin olmayışı, muhtarlığın etkisiz ve yetkisiz olduğunun sanılması nedeniyle seçim atmosferi de cansız olmaktadır. Oysa…!

Kamuda 34 yıl çalıştım, bu sürenin yaklaşık 22 yılında sağlık, sosyal hizmetler, çevre, toplum kalkınması, yerel yönetim alanlarında farklı kademelerde yöneticilik yaptım. Sivil toplum örgütlerinde yaptığım yöneticilik bu süreye dahil değil. Yöneticilik ve hekimlik yaptığım her zeminde en sık iletişim kurduğum kişilerin başında muhtarlar gelmiştir. Özellikle sahada çalışmayı gerektiren sağlık, eğitim ve sosyal hizmet sunumlarında bilinçli ve becerikli bir muhtar başarının kritik eşiğinde durur. Ama daha da önemlisi, canlı, sıcak, gerektiğinde “yırtıcı” ve ilişki kurma becerisi yüksek, tuttuğunu koparan bir muhtarın valilik, kaymakamlık, belediye ve her türden kurumla olan diyaloğunun, mahallenin alt yapı başta olmak üzere pek çok sorununun çözümünde anlamlı sonuçlar verdiğini söyleyebilirim.

Muhtemeldir ki içinizden “kim kaybetmiş de biz bulacağız böyle muhtarı” diyorsunuzdur. Haksız sayılmazsınız, sayıları oldukça az. Büyük kent merkezlerinde bu özelliklere sahip muhtarlarla ender karşılaştığımı itiraf etmeliyim. Nedir, şimdi sıkı durun; yukarıda yazdığım niteliklere haiz muhtarların neredeyse tamamının cinsiyeti kadındır. Muhtarlığı babadan veya kocadan devralan kadınları hariç tutarsam, karşılaştığım kadın muhtarların çok büyük bir kısmının sıra dışı performanslarına tanık oldum. 34 yıla dayalı bu deneyime güvenmenizi öneririm.

sayın muhtar görsel

31 Mart yerel seçimlerinin ülkemizin hal ve gidişatına nasıl bir “katkıda” bulunacağını söylemek kolay değil. Ancak medyaya ve araştırma şirketlerinin bulgularına bakarak, ülkemizin bazı ciddi sarsıntılara gebe olduğunu söyleyebilirim. Nedir ki bu sarsıntıların siyasi yelpazede, iktidar aygıtlarında bir değişime yol açmasını beklemiyorum. Ama iktidar kanadından gelecek “yeni açılımlara” hazır olmakta yarar var.

Sonuç olarak, belediye seçimlerinin sonuçları “biri gider biri gelir” şeklinde olacaktır. Ama 31 Mart’ta oy kullanacağımız muhtarlık seçimlerinin ülkemiz ve kadın adaylar açısından fevkalade önemli olduğu kanısındayım. 2014 yerel seçim sonuçlarına göre ülkemizdeki kadın muhtarların oranı toplamın %1,3’ü gibi çok düşük bir oranı oluşturmaktadır(1). Mevcut siyasi partilerin “gladyatör dövüşlerinde” kirlenmemiş, adaylıkları siyasi partilerin gediklileri tarafından belirlenmeyen kadın muhtar adayların başarısına müthiş ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyorum; mahallelerimizdeki kadın adaylarla tanışalım, fikirlerini öğrenelim, onlara cesaret ve güç verelim. Oy verirken de seçimi kadın adaylar arasından yapalım, ülkemizdeki binlerce kadına “Sayın muhtarım” demenin hepimize iyi geleceği kanısındayım(2).

 

 

DİPNOTLAR

 

[1]Kaynak: Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu internet sayfası. http://www.muhtarlarkonfederasyonu.org/kunye/içerik/51-turkiye-geneli-kadin-muhtar-sayisi.html

[2]Yanlış anlaşılmak istemem, binlerce değil, yüzbinlerce kadın muhtarın bile ülkemizin hal ve gidişatını yakın dönemde değiştirebileceği gibi bir hipotezim yok. Ama kadın muhtarların başarısına gereksinimimiz var, çalışalım ki olsun.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s